İlamın infaz edilecek kısmının ‘hüküm bölümü’ olduğu, icra hakiminin, ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile belirleme yetkisine sahip olmadığı–
Ödemelerin öncelikle asıl alacaktan düşülebilmesi için borçlunun faizi ve masrafları ödememede gecikmemiş olmasının zorunlu olacağı-
Takip dayanağı ‘ilam’da hükmedilen alacağın (tedbir nafakasının, inkar tazminatının, maddi/manevi tazminatın, birikmiş nafaka farklarının vs.) ya da ‘ara kararı’ ile hükmedilen birikmiş nafaka alacağının faizinin ne zaman başlayacağının belirtilmemiş olması –yani; ‘faizin başlangıcı’ hakkında ilamda bir hüküm bulunmaması halinde, karar tarihinden itibaren faiz istenebileceği; ancak hükmün infazı için kesinleşme gereken hallerde faizin, ilamın kesinleşme tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı–
İlamda hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderlerine karar (ilam) tarihinden itibaren faiz yürütülebileceği, ancak hükmün infazı için kesinleşmesi gereken hallerde, ilamda yer alan eklentiler için de faizin, ilamın kesinleşme tarihinden itibaren hesaplanması gerekeceği–
Takip konusu ilamda taşınmazın aynına ilişkin bir uyuşmazlık bulunmaması (taraflar arasında mülkiyete yönelik bir uyuşmazlık bulunmaması) halinde (davalının elatmasının önlenmesine ve ecrimisil ve kal’e, suya yönelik elatmanın önlenmesine kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminata ve taşınmazın yol olarak terkinine, kamulaştırma nedeniyle tapu kaydının iptaline, fuzuli işgal nedenine dayalı el atmanın önlenmesine ve ecrimisile, bina girişinde izinsiz ve kaçak olarak projeye aykırı şekilde yapılmış olan tadilatın kal’ine, kiralanmış taşınmazın tahliyesine, taşınmaz üzerinde bulunan muhtesata, ipotek bedelinin ödenmesi halinde ipoteğin kaldırılmasına dair) verilen kararların, taşınmazın aynına ilişkin sayılamayacağı ve bu nedenle kesinleşmeden takip konusu yapılabileceği–
İİK. nun 82/1 maddesi dışındaki haczedilmezlik şikayetleri 7 günlük hak düşürücü süreye bağlı ise de doğrudan kamu düzenine ilişkin olduğundan –yürürlükten kalkmış olan- 506 s. Kanunun 121. maddesi ve 1479 s. Kanunun 67. maddesine ( ve bu hükümlerin yerini almış olan 5510 s. Kanunun 93. maddesine) dayanılarak ileri sürülen haczedilmezlik şikayetlerinin süreye bağlı olmadan ileri sürülebileceği-