Borçlunun boşanma davasında vekili olan avukata bu dava ile ilgili ve nafakaya ilişkin olarak verilmiş olan ‘ara kararı’nın infazı için başlatılan takipte ‘ödeme emri’ gönderilmesinde usulsüzlük bulunmadığı–
İlamın infaz edilecek kısmının ‘hüküm bölümü’ olduğu, icra hakiminin, ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile belirleme yetkisine sahip olmadığı–
İcra mahkemesinin düzenlediği bilirkişi raporuna dayanılarak borçluya ‘icra emri’ gönderilemeyeceği–
Kural olarak ‘müstakil faiz alacağı’ için icra takibi yapılamayacağı ancak alacağın ilama dayalı olması halinde, oran ve miktar belirlense dahi, faiz alacağına mahkeme ilamı ile hükmedilmiş olduğundan, BK’nun 113/2 maddesi uyarınca (halin icabından anlaşılan durum gereği) bu alacaktan açıkça feragat edilmediği sürece, fazlaya ilişkin hak saklı tutulmamış olsa bile, zamanaşımı süresinin dolmasına karar ilamda yazılı eksik kalan faiz alacağının her zaman talep edilebileceği–
Mahkumiyet hükümleri kesinleşmeden icraya konulamayacağı gibi, bu kararın eklentisi olarak hükmolunan tazminat, yargılama giderleri, avukatlık ücretinin de ilam kesinleşmeden infaz olunamayacağı; ancak müstakil olarak açılmış ‘haksız tutuklamaya ilişkin tazminat davası’ sonucunda verilen ilamın infazı için, bu ilamın kesinleşmesine gerek bulunmadığı–
4857 sayılı kanunun 34. maddesi doğrultusunda takibe konu ilamda hükmedilen yıllık ücretli izin alacağına uygulanacak yasıl ve en yüksek mevduat faizinin –kamu/özel banka ayrımı yapılmaksızın- hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde, bankalarca mevduata fiilen uygulanan yasal en yüksek mevduat faiz oranlarının taraflarla belirlenerek bildirilecek bankalardan sorulması gerekeceği–
Olumsuz tesbit davası sonunda alınan ilamın "yargılama giderleri, vekalet ücreti ve tazminat"a ilişkin bölümlerinin bir bütün olduğu, davanın kabulü ya da reddi halinde, ilam kesinleşmeden ilamın bu bölümlerinin infaz edilemeyeceği (takibe konulamayacağı) ve ilam kesinleşmeden bu konuda yapılmış olan takibin şikayet üzerine iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Takip konusu ilamda taşınmazın aynına ilişkin bir uyuşmazlık bulunmaması (taraflar arasında mülkiyete yönelik bir uyuşmazlık bulunmaması) halinde (davalının elatmasının önlenmesine ve ecrimisil ve kal’e, suya yönelik elatmanın önlenmesine kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminata ve taşınmazın yol olarak terkinine, kamulaştırma nedeniyle tapu kaydının iptaline, fuzuli işgal nedenine dayalı el atmanın önlenmesine ve ecrimisile, bina girişinde izinsiz ve kaçak olarak projeye aykırı şekilde yapılmış olan tadilatın kal’ine, kiralanmış taşınmazın tahliyesine, taşınmaz üzerinde bulunan muhtesata, ipotek bedelinin ödenmesi halinde ipoteğin kaldırılmasına dair) verilen kararların, taşınmazın aynına ilişkin sayılamayacağı ve bu nedenle kesinleşmeden takip konusu yapılabileceği–