Takip dayanağı ilamda borçlunun vekille temsil edilmiş olması halinde –HUMK’nun 62. (şimdi; HMK.' nun 73.) , Teb. K.’nun 11. ve Av. K.’nun 41. maddeleri gereğince- icra emrinin vekile tebliği gerekirken asile tebliğ edilmiş olması usulsüz olduğundan, ‘icra emrinin iptaline’ karar verilmesi gerekirse de, icra emrinin hem aile hem de vekiline ayrı ayrı gönderilmiş olması halinde, artık ‘icra emrinin’ iptaline karar verilmemesi gerekeceği–
İki veya daha fazla işletmenin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri ortaklığın (joint ventura’nın) tüzel kişiliği bulunmadığından, taraf ehliyeti de olmadığı; ortakların, ortaklık borçlarından dolayı alacaklılara karşı doğrudan doğruya ve sınırsız olarak ve tüm varlıklarıyla sorumlu oldukları–
Takipte borçlu olarak yer alan (gösterilen) kuruluşun, gerçek ya da tüzel kişiliğinin bulunmamasının, takibin ‘pasif husumet ehliyeti yokluğu’ nedeniyle, süresiz şikayet yolu ile iptalini gerektireceği –iki veya daha fazla işletmenin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından taraf ehliyetinden de yoksun olduğu, bu nedenle ‘ortak girişim’ hakkında yapılan takibin iptali gerekeceği–
Faize faiz istemini içeren talebin, BK’nun 104/son maddesine aykırı olacağından kabul edilemeyeceği–
İlamda hükmedilen yabancı para alacağının da -İİK. 58/II-3 uyarınca- Türk parası karşılığının hem takip talebinde ve hem de icra emrinde gösterilmesi gerekeceği, eğer takip talebinde bu husus yerine getirilmemişse «talebin iptaline» (eğer sadece icra emrinde bu husus yerine getirilmemişse «icra emrinin iptaline»), icra mahkemesince (süresiz) şikayet üzerine veya doğrudan doğruya karar verileceği–
İlamda ‘reeskont faizi’ne hükmedilmiş olması halinde, ilamda yer almayan ‘avans (ticari) faiz’ oranına göre talepte bulunulamayacağı–
Likit bir miktar içermeyen –örneğin; takdiren 4 aylık brüt ücret tutarında- tazminat ilamlarının takip konusu yapılamayacağı–