Eş lehine mahkemece hükmedilmiş olan tedbir nafakasının, boşanma kararının kesinleşmesi ile sona ereceği–
Mahkumiyet hükümleri kesinleşmedikçe icra olunamayacağından, bu kararın eklentisi olarak hükmolunacak tazminat, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin de hüküm kesinleşmedikçe infaz olunamayacağı; ancak mahkumiyet hükmü kesinleştikten sonra müstakil olarak açılmış manevi tazminat davası sonucunda hükmedilen tazminatın icraya konulabilmesi için kesinleşmesine gerek bulunmadığı–
İlamlı takiplerde ‘takip dayanağı ilamın icra emri ekinde borçluya gönderilmesi gerekeceği’ne ilişkin –ilamsız takipler hakkında İİK’nun 58/3, 61/1 maddelerinde olduğu gibi- bir düzenleme bulunmadığı–
‘Aile ve şahsın hukukun ilişkin ilamlar’ kesinleşmeden takip konusu yapılamaz ise de nafakaya ilişkin ilamların takibe konulabilmesi için kesinleşmelerinin gerekmediği–
Asıl borçluyu temsilen acente aleyhine açılan dava sonucunda alınan ilamın, asıl borçlu şirkete karşı icra dairesinde takip yapılıp, asıl borçluya icra emri gönderilebileceği gibi acenteye de asıl borçluya izafeten takip yapılıp icra emri gönderilebileceği–
Yabancı para alacağına dayalı takiplerde alacaklının ‘fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden ödeme yapılmasını’ istemiş olması halinde, takip konusu alacak, tahsil tarihine kadar ‘yabancı para alacağı’ olarak değerlendirileceğinden, bu alacağa, 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince ‘vade tarihinden fiili ödeme tarihine kadar’ devlet bankalarının o para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre faiz isteyebileceği–
Kural olarak boşanma ilamı ile birlikte hükmedilen maddi ve manevi tazminatın, boşanma ilamının eklentisi olması sebebiyle, boşanma ilamı kesinleşmeden icraya konulamayacağı, ancak boşanma yönünden kesinleşen ilamlardaki maddi ve manevi tazminat alacakları için, ilamın kesinleşme koşulu aranmaksızın icra takibi yapılabileceği–
İİK. nun 96 vd. maddelerinde düzenlenmiş olan istihkak iddiasına ilişkin hükümlerin “taşınır mallar” için uygulanacağı, “taşınmaz” üzerine konulan haczin kaldırılması için icra mahkemesine yapılacak başvurunun “şikayet” niteliğinde olduğu ve “istihkak davası” na konu olamayacağı –Takip borçlusunun borcundan dolayı tapu sicilinde 3. kişi adına kayıtlı bulunan bir taşınmazın haczedilmesi halinde 3. kişinin süresiz şikayet yolu ile icra mahkemesinden, bu haczin kaldırılmasını isteyebileceği-