Takip dayanağı ilamda faizin başlangıcı konusunda bir hüküm bulunmaması halinde, karar tarihinden itibaren faiz istenebileceği; ancak hükmün infazı için kesinleşmesi gereken hallerde, ilamda yer alan eklentilerin de ilamın kesinleştiği tarihte istenebilir hale geleceğinden, faizin de ilamın kesinleştiği tarihten itibaren hesaplanması gerekeceği-
Hükmedilen alacak kalemlerinden asıl alacağa kararda belirtilen tarihten,diğer alacak kalemlerine ise karar tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanundaki yasal faiz oranlarının uygulanması gerekeceği-
‘Kesinleşmiş kamulaştırma bedellerinin ödenmemesi halinde’ 17.10.2001 tarihinden itibaren ‘kamu alacaklıları için öngörülen en yüksek faiz’in uygulanması gerekeceği (Anayasa mad. 46/son)–
Tarafların boşanma yönünden mahkemece verilmiş olan kararı temyiz etmemiş olmaları nedeniyle boşanma kararı kesinleşmiş olduğundan, tarafların temyizinin sadece tazminat, nafaka, vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik bulunması nedeniyle, alacaklının sözü edilen bu alacaklar için icra takibi başlatmasında yasaya aykırı bir yol bulunmadığı–
Takip dayanağı ‘ilam’da hükmedilen alacağın (tedbir nafakasının, inkar tazminatının, maddi/manevi tazminatın, birikmiş nafaka farklarının vs.) ya da ‘ara kararı’ ile hükmedilen birikmiş nafaka alacağının faizinin ne zaman başlayacağının belirtilmemiş olması –yani; ‘faizin başlangıcı’ hakkında ilamda bir hüküm bulunmaması halinde, karar tarihinden itibaren faiz istenebileceği; ancak hükmün infazı için kesinleşme gereken hallerde faizin, ilamın kesinleşme tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı–
İştirak nafakanın alacaklısı müşterek çocuk olmayıp, velayet hakkı kendisine verilen eş olduğundan, eşin de velayet hakkı küçüğün reşit (ergin) olması ile sona ereceğinden, bu tarihten sonra iştirak nafakası talep edilemeyeceği–