İlam niteliğindeki belge icra dairesine verilmeden borçluya icra emri tebliğ edilmesinin kanuna aykırı olduğu ve bu durumda "icra emrinin iptaline" karar verilmesi gerektiği-
Manevi tazminat alacağına ilişkin ilâmların, diğer edaya ilişkin ilamlar gibi kesinleşmeden takibe konulabileceği-
İlama konusu okul ve servis giderleri alacağının boşanma ilamı ve protokolünde yer almadığı, sonuç itibariyle "nafaka alacağı" niteliğinde olmadığı anlaşıldığından, dosya alacağına haciz konulmasında yasal bir engel olmadığı-
3533 sayılı Tahkim Yasası gereğince verilmiş konusu para olan Hakem Heyeti kararının icrasının genel hükümler uyarınca yerine getirileceği ve takibe konu Hakem kararı para alacağına ilişkin olduğundan kesinleşmesi gerekmediği-
Bölge Adliye Mahkemesince, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1 -b-2. maddesi gereğince, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından, istinaf isteminin kabulü ile düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekirken, yeniden esas hakkında karar verilmeksizin ilk derece mahkemesince verilen kararın hüküm bölümünün 1. bendinin hükümden çıkarılarak yerine ".... (borçlu şirket) ve ortakları isimli Adi ortaklık adına çıkartılan icra emrinin iptali ile ortaklığı oluşturan şahıslar adına icra emri düzenlenerek, ortaklığı oluşturan gerçek kişi borçlular vekiline tebliğine" yazılmak suretiyle düzeltilmesinin anılan yasa hükümlerine aykırı olduğu-
Alacaklı vekilinin tevdi mahalli tayini kararından takip tarihi itibariyle haberi olmaması halinde, borçlu hakkında icra takibi başlatmakta haklı olduğunun kabulü gerektiği ve bu durumda borçlunun ödemesi takipten sonraki kısmi ödeme olduğundan, TBK. mad. 100 gereğince, öncelikle işlemiş faiz, icra vekalet ücreti ve takip masraflarından düşülerek icra müdürlüğünce bakiye borç hesabında dikkate alınacağı- Dosya hesabı yapıldığında borçlunun buna karşı da her zaman şikayet hakkı bulunduğu- Takip öncesi ödeme olmadığı dikkate alındığında, miktar yönünden icra emrinin düzeltilmesine gerek bulunmadığı-
Mahkemece, takip konusu ilam hükmü ve faize ilişkin yasal düzenlemeler ile borçlunun dosya hesabına ilişkin şikayetinin, ilama aykırı hesap yapıldığından bahisle süresiz şikayet konusu olduğu da nazara alınarak ve gerektiğinde bilirkişiden ilam hükmüne uygun ve Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde faiz ve dosya hesabı yaparak bildirmesi için ek rapor aldırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Alacaklı tarafından, ilama dayalı olarak asıl alacak ve işlemiş faizinin yanı sıra, vekalet ücreti alacağı ve işlemiş faiz alacağına ilişkin ilamlı icra takibi başlatıldığı, (35.934,00 TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacı tarafa verilmesine) cümlesinin yazılması ve hükmün böylece düzeltilerek onanmasına karar verildiği anlaşılmış olup hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise, takibe dayanak ilamın düzelterek onama ilamından önceki haline göre hesaplama yapıldığı anlaşılmakla, mahkemece, takibe dayanak ilamın düzeltilmiş son şekline göre, borçlunun şikayeti hakkında karar verilmesi gerektiği-
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise, takibe dayanak ilamın düzelterek onama ilamından önceki haline göre hesaplama yapıldığı anlaşıldığından, mahkemece, takibe dayanak ilamın düzeltilmiş son şekline göre, borçlunun şikayeti hakkında karar verilmesi gerekeceği-
Takibe dayanak ilamın düzelterek onama ilamından önceki haline göre hesaplama yapıldığı anlaşıldığından, mahkemece, takibe dayanak ilamın düzeltilmiş son şekline göre, borçlunun şikayeti hakkında karar verilmesi gerektiği-