Mahkemece ‘dava konusu ambalajların ilamın davalısı borçluya teslimi koşuluyla ….. liranın borçludan tahsiline ……’ karar verilmiş olması halinde, takip alacaklısının ambalajların teslimi koşulunu yerine getirdikten sonra, borçludan alacağının tahsilini isteyebileceği–
İştirak nafakanın alacaklısı müşterek çocuk olmayıp, velayet hakkı kendisine verilen eş olduğundan, eşin de velayet hakkı küçüğün reşit (ergin) olması ile sona ereceğinden, bu tarihten sonra iştirak nafakası talep edilemeyeceği–
Takas ve mahsup işleminin, ilamın vekalet ücreti dışındaki kısmı hakkında yapılabileceği–
İlamlı takiplerde ‘takip dayanağı ilamın icra emri ekinde borçluya gönderilmesi gerekeceği’ne ilişkin –ilamsız takipler hakkındaki İİK’nun 58/3, 61/1 maddelerinde olduğu gibi- bir düzenleme bulunmadığı–
Takip alacaklısının, ilamdan kaynaklanan alacak tutarlarının her biri için ayrı ayrı (örneğin asıl alacak için ayrı yargılama giderleri ve vekalet ücreti için ayrı) ilamlı icra takibi yapmasını engelleyen bir yasa hükmü bulunmadığı–
Alacağın ilama dayanması halinde, fazlaya ilişkin hak saklı tutulmamış olsa bile, zaman aşımı süresi doluncaya dek, alacaklının önceki takibinde eksik istediği ‘faiz alacağı’nı aynı icra dosyası üzerinden talep edebileceği gibi, müstakilen ayrı bir icra dosyası ile talep edebileceği–
İcra emrinin borçlu asile tebliğinden sonra borçlu vekilinin yasal süresi içinde icra mahkemesine başvurarak ‘tebligatın asile gönderildiğinden bahisle icra emrinin iptali yanında, takibin esası ile ilgili itirazlarının da ileri sürmüş olması halinde adı geçenin artık ‘tebligatın usulsüzlüğü nedeniyle icra emrinin iptaline’ talep etmesinde hukuki yararının bulunmayacağı–
İİK. 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptâli davası sonucunda alınmış olan ilamların -tasarrufun iptâli davası taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığından- kesinleşmeden takip konusu yapılabileceği (Bu ilam kesinleşmeden, icra müdürlüğüne sunularak, ilam konusu taşınmazın haczinin, kıymet takdirinin ve satışının istenebileceği, ilamda yazılı avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin ödenmesi için takip yapılabileceği)–
"Davacının emekli olana kadarki tüm Bağ-Kur prim borçlarının davalı tarafından ödeneceğinin" tespitine ilişkin aile mahkemesi kararında yer alan hükmün likit bir alacak belirlenmediği- İcra mahkemesi hakiminin ilamın hüküm fıkrasını yorum yolu ile değiştiremeyeceği, eda hükmü taşımayan tespit niteliğindeki mahkeme kararının infaz kabiliyeti bulunmadığı-