Takip konusu ilamda taşınmazın aynına ilişkin bir uyuşmazlık bulunmaması (taraflar arasında mülkiyete yönelik bir uyuşmazlık bulunmaması) halinde (davalının elatmasının önlenmesine ve ecrimisil ve kal’e, suya yönelik elatmanın önlenmesine kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminata ve taşınmazın yol olarak terkinine, kamulaştırma nedeniyle tapu kaydının iptaline, fuzuli işgal nedenine dayalı el atmanın önlenmesine ve ecrimisile, bina girişinde izinsiz ve kaçak olarak projeye aykırı şekilde yapılmış olan tadilatın kal’ine, kiralanmış taşınmazın tahliyesine, taşınmaz üzerinde bulunan muhtesata, ipotek bedelinin ödenmesi halinde ipoteğin kaldırılmasına dair) verilen kararların, taşınmazın aynına ilişkin sayılamayacağı ve bu nedenle kesinleşmeden takip konusu yapılabileceği–
Asıl borçluyu temsilen acente aleyhine açılan dava sonucunda alınan ilamın, asıl borçlu şirkete karşı icra dairesinde takip yapılıp, asıl borçluya icra emri gönderilebileceği gibi acenteye de asıl borçluya izafeten takip yapılıp icra emri gönderilebileceği–
Kıdem tazminatı faizi hesaplanırken, -hakkın doğumundan itibaren birer yıllık dönemler itibariyle- piyasadaki bankaların fiili olarak verdikleri en yüksek faiz oranının göz önünde bulundurulması gerekeceği–
Takip dayanağı ilamda yer alan asıl alacaklar yönünden "reeskont faizi"ne hükmedilmesi durumunda icra mahkemesinin hükmü yasal faizi ya da avans faizi şeklinde yorumlayamayacağı-
"İlamda belirlenen dışında bir okulun giderlerini istediğini" beyan eden borçlunun başvurusunun ilama aykırılığa dayandığı ve bu şikayetin süresiz olarak yapılabileceği- "Özel ilköğretim okulunun aylık ödemelerini ve okul masraflarını aldığı emekli maaşını geçmeyecek şekilde karşılamasına" ilişkin ilam hükmünün likit bir miktarın tahsilini içermediğinden ne miktar alacağın tahsil edileceğinin ayrıca yargılamayı gerektirir nitelikte olduğu ve bu nedenle takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
İlamdaki vekalet ücretinin vekil ile asil arasındaki iç ilişkiyi ilgilendirdiği, vekilin ancak alacaklı asil adına vekalet ücretini borçludan isteyebileceği–
Kural olarak ‘müstakil faiz alacağı’ için icra takibi yapılamayacağı ancak alacağın ilama dayalı olması halinde, oran ve miktar belirlense dahi, faiz alacağına mahkeme ilamı ile hükmedilmiş olduğundan, BK’nun 113/2 maddesi uyarınca (halin icabından anlaşılan durum gereği) bu alacaktan açıkça feragat edilmediği sürece, fazlaya ilişkin hak saklı tutulmamış olsa bile, zamanaşımı süresinin dolmasına karar ilamda yazılı eksik kalan faiz alacağının her zaman talep edilebileceği–
‘Kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat’a ilişkin hükümlerin –taşınmazın- aynı ile ilgili olmaması nedeniyle ilam kesinleşmeden takip konusu yapılabileceği–