Genel haciz yoluyla yapılan takipte, borçlunun itirazının iptaline ilişkin asliye hukuk mahkemesinden alınan kararın asıl takip dosyasına ibrazı ile, itirazın iptaline karar verilen miktar üzerinden alacaklının takibe devam edebileceği; itirazın iptali ilamında yer alan yargılama gideri, icra inkâr tazminatı, vekâlet ücreti gibi alacakların tahsili için aynı icra dosyası üzerinden borçluya örnek (4-5) icra emrinin gönderilmesi veya ayrı bir dosya üzerinden ilamlı icra yapılması gerekeceği, bu kalemlerle ilgili borçluya icra emri gönderilmeden, icra müdürlüğünce, bu alacak kalemleri dâhil edilerek bakiye borç hesabı yapılmasının usulsüz olacağı-
Takip dayanağı ilamda «temerrüt tarihinden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek işletme kredisi üzerinden temerrüt faizine» hükmedilmiş olması halinde, alacaklının işletme kredisi veren -Halk Bankası, T.Kalkınma Bankası, T.Sınai Kalkınma Bankası gibi- kamu bankalarınca uygulanan en yüksek işletme kredisi faizini isteyebileceği–
Katkı payı alacağına ilişkin ilamlar boşanma ilamının fer'i niteliğinde olmayıp,ondan bağımsız edaya ilişkin ilamlar olduğundan takibe koyulmaları için kesinleşmelerinin beklenmeyeceği-
Tebligat usulüne uygun yapılmasa da muhatap tebliğ işleminden haberdar olmuşsa tebligatın geçerli olacağından; mahkemece,usulsüz tebliğe muttali olunan tarihin tespiti ile ödeme emri tebliğ tarihinin buna göre düzeltilmesinin gerekeceği,ödeme emrinin iptaline karar verilmesinin isabetsiz olacağı-
İİK.nun 72/6.maddesi uyarınca istirdada dönüşen istemin temeli menfi tespit davası olduğundan ilamda yer alan alacağın ilam kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağı-
Kıdem tazminatı faizi hesaplanırken, -hakkın doğumundan itibaren birer yıllık dönemler itibariyle- piyasadaki bankaların fiili olarak verdikleri en yüksek faiz oranının göz önünde bulundurulması gerekeceği–
Takip dayanağı ilamda yer alan asıl alacaklar yönünden "reeskont faizi"ne hükmedilmesi durumunda icra mahkemesinin hükmü "yasal faiz" ya da "avans faizi" şeklinde yorumlayamayacağı-
Alacağın sigorta prim alacağı olduğunun tespiti halinde 506 Sayılı Kanunun 80/son maddesi uyarınca,işverenlerce ödenmeyen sigorta primlerinden işverenlerin üst düzey yönetici veya yetkilileri Kurum'a karşı işverenlerle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarından bahisle şirket temsilcisine de takip başlatılabileceği-