Bütçe Kanunlarında yer alan faiz oranlarının Genel Bütçeye dahil dairelerle Katma Bütçeli İdarelerin ilama bağlı borçları hakkında uygulanacağı -2003, 2004 ve 2005 yılı Bütçe Kanunlarının Anayasa Mahkemesince iptal edildiği anımsanıp, iptal kararlarının yürürlüğe giriş tarihleri göz önünde bulundurularak- takip konusu ilamlardaki alacaklara uygulanacak faiz oranlarının belirlenmesi gerekeceği–
Yöneticinin kat maliklerine karşı bir vekil gibi sorunlu olduğu; yöneticinin aktif ve pasif husumet ehliyeti bulunmadığı, Kat Mülkiyeti Kanununun 35. maddesinin kapsamına giren durumlarda, apartman yöneticiliği hakkında icra takibinde bulunulabileceği–
İdari yargının edayı içeren ilamlarının icra dairesinde ilamlı takibe konu edilebileceği–
“Reeskont faizi”, “yasal faiz”e dönüştürüldüğünden, mahkemenin “ticari reeskont faizi” uygulamak suretiyle sonuca gidemeyeceği–
5335 sayılı Kanunun 14. maddesi ile 3095 sayılı kanunun 1. maddesi değiştirilerek bu maddedeki ‘reeskont’ ibaresi kaldırılmış olduğundan, bu ibareden ‘yasal faiz’in anlaşılması gerekeceği–
Kural olarak boşanma ilamı ile birlikte hükmedilen maddi ve manevi tazminatın, boşanma ilamının eklentisi olması sebebiyle, boşanma ilamı kesinleşmeden icraya konulamayacağı, ancak boşanma yönünden kesinleşen ilamlardaki maddi ve manevi tazminat alacakları için, ilamın kesinleşme koşulu aranmaksızın icra takibi yapılabileceği–
Takip dayanağı ‘ilam’da hükmedilen alacağın (tedbir nafakasının, inkar tazminatının, maddi/manevi tazminatın, birikmiş nafaka farklarının vs.) ya da ‘ara kararı’ ile hükmedilen birikmiş nafaka alacağının faizinin ne zaman başlayacağının belirtilmemiş olması –yani; ‘faizin başlangıcı’ hakkında ilamda bir hüküm bulunmaması halinde, karar tarihinden itibaren faiz istenebileceği; ancak hükmün infazı için kesinleşme gereken hallerde faizin, ilamın kesinleşme tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı–