Tebligat usulüne uygun yapılmasa da muhatap tebliğ işleminden haberdar olmuşsa tebligatın geçerli olacağından; mahkemece,usulsüz tebliğe muttali olunan tarihin tespiti ile ödeme emri tebliğ tarihinin buna göre düzeltilmesinin gerekeceği,ödeme emrinin iptaline karar verilmesinin isabetsiz olacağı-
İİK.nun 72/6.maddesi uyarınca istirdada dönüşen istemin temeli menfi tespit davası olduğundan ilamda yer alan alacağın ilam kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağı-
Kıdem tazminatı faizi hesaplanırken, -hakkın doğumundan itibaren birer yıllık dönemler itibariyle- piyasadaki bankaların fiili olarak verdikleri en yüksek faiz oranının göz önünde bulundurulması gerekeceği–
Takip dayanağı ilamda yer alan asıl alacaklar yönünden "reeskont faizi"ne hükmedilmesi durumunda icra mahkemesinin hükmü "yasal faiz" ya da "avans faizi" şeklinde yorumlayamayacağı-
İcra emrinin ilama aykırı düzenlenemeyeceği-
Alacağın sigorta prim alacağı olduğunun tespiti halinde 506 Sayılı Kanunun 80/son maddesi uyarınca,işverenlerce ödenmeyen sigorta primlerinden işverenlerin üst düzey yönetici veya yetkilileri Kurum'a karşı işverenlerle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarından bahisle şirket temsilcisine de takip başlatılabileceği-
2577 Sayılı Yasanın 28/2. maddesinde tam yargı davaları hakkındaki kararlardan belli bir miktarı içerenlerin genel hükümler dairesinde icra olunacağı-
E. hükmü taşımayan ilamın takibe konulamayacağı,ilamdaki yargılama giderinin ise eda hükmü niteliğinde olduğundan takip konusu yapılabileceği-
İstihkak davasına ilişkin ilamların, mülkiyetin tespitine ilişkin olup kesinleşmeden takibe konu yapılamayacağı-
Borçlunun okul taksidi, yemek, spor okulu ve servis ücreti için yaptığı ödemelerin nafaka alacağı ile ilgisi bulunmadığından sözü edilen ödemelerin "ahlaki bir borcun yerine getirilmesi niteliğinde olduğu" kabul edileceği ve nafaka borcundan düşülemeyeceği-