“Davalının suya yönelik müdahalesinin önlenmesine” ilişkin ilam, mülkiyete yönelik ve taşınmazın aynına ilişkin bulunmadığından, on yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu-
Alacaklı lehine “eda” hükmü içermeyen ilamların alacaklı tarafından takip konusu yapılamayacağı-
Harçlar Kanunu'nun 32.maddesi hükmünce, karar ve ilam harcı ödenmedikçe kararın tebliğe çıkarılamayacağı, temyiz edilemeyeceği ve icraya konulamayacağı; ancak karar ve ilam harcını ödemeksizin davacı veya davalının ilamın birer suretini mahkemeden alabilecekleri-
Hükmedilen alacak kalemlerinden asıl alacağa kararda belirtilen tarihten,diğer alacak kalemlerine ise karar tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanundaki yasal faiz oranlarının uygulanması gerekeceği-
İdari yargının edayı içeren ilamlarının kesinleşmeden -257 s. K:28/II- uyarınca ilamlı takibe konu edebileceği–
Ölü kişi aleyhine açılmış olan takibin mirasçılarına yöneltilemeyeceği; bu hususun kamu düzenine ilişkin bulunması nedeniyle, bu durumda mahkemece re’sen ‘takibin iptaline’ karar verilmesi gerekeceği–
Menfi tespit davası sonucunda verilen ilamların kesinleşmeden takibe konulamayacağı; bu ilam kesinleşmeden ilamda yer alan vekalet ücreti ve icra inkar tazminatına ilişkin bölümün de kesinleşmeden takibe konulamayacağı; istirdada dönüşen istemin de temeli menfi tespit davası olduğu için, bu dava sonucunda verilen ilamda yer alan alacağın da kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağı–
İlamda açıkça ‘yasal faiz’e hükmedilmiş olmasına rağmen, icra mahkemesince ilam yanlış yorumlanarak, borçlunun tacir olması nedeniyle icra takibinde borçludan ‘ticari faiz (avans faizi) istenebileceğine’ karar verilemeyeceği–
MK’nun 197. maddesi uyarınca hükmedilmiş olan ‘tedbir nafakası’nın ayrı yaşama sürdüğü müddetçe devam edeceği–
