İştirak nafakanın alacaklısı müşterek çocuk olmayıp, velayet hakkı kendisine verilen eş olduğundan, eşin de velayet hakkı küçüğün reşit (ergin) olması ile sona ereceğinden, bu tarihten sonra iştirak nafakası talep edilemeyeceği–
Takip alacaklısının, ilamdan kaynaklanan alacak tutarlarının her biri için ayrı ayrı (örneğin asıl alacak için ayrı yargılama giderleri ve vekalet ücreti için ayrı) ilamlı icra takibi yapmasını engelleyen bir yasa hükmü bulunmadığı–
‘Kesinleşmiş kamulaştırma bedellerinin ödenmemesi halinde’ 17.10.2001 tarihinden itibaren ‘kamu alacaklıları için öngörülen en yüksek faiz’in uygulanması gerekeceği (Anayasa mad. 46/son)–
MK’nun 197. maddesi uyarınca hükmedilmiş olan ‘tedbir nafakası’nın ayrı yaşama sürdüğü müddetçe devam edeceği–
Takip konusu ilamda taşınmazın aynına ilişkin bir uyuşmazlık bulunmaması (taraflar arasında mülkiyete yönelik bir uyuşmazlık bulunmaması) halinde (davalının elatmasının önlenmesine ve ecrimisil ve kal’e, suya yönelik elatmanın önlenmesine kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminata ve taşınmazın yol olarak terkinine, kamulaştırma nedeniyle tapu kaydının iptaline, fuzuli işgal nedenine dayalı el atmanın önlenmesine ve ecrimisile, bina girişinde izinsiz ve kaçak olarak projeye aykırı şekilde yapılmış olan tadilatın kal’ine, kiralanmış taşınmazın tahliyesine, taşınmaz üzerinde bulunan muhtesata, ipotek bedelinin ödenmesi halinde ipoteğin kaldırılmasına dair) verilen kararların, taşınmazın aynına ilişkin sayılamayacağı ve bu nedenle kesinleşmeden takip konusu yapılabileceği–
Asıl borçluyu temsilen acente aleyhine açılan dava sonucunda alınan ilamın, asıl borçlu şirkete karşı icra dairesinde takip yapılıp, asıl borçluya icra emri gönderilebileceği gibi acenteye de asıl borçluya izafeten takip yapılıp icra emri gönderilebileceği–
Kıdem tazminatı faizi hesaplanırken, -hakkın doğumundan itibaren birer yıllık dönemler itibariyle- piyasadaki bankaların fiili olarak verdikleri en yüksek faiz oranının göz önünde bulundurulması gerekeceği–
Takip dayanağı ilamda yer alan asıl alacaklar yönünden "reeskont faizi"ne hükmedilmesi durumunda icra mahkemesinin hükmü yasal faizi ya da avans faizi şeklinde yorumlayamayacağı-
"İlamda belirlenen dışında bir okulun giderlerini istediğini" beyan eden borçlunun başvurusunun ilama aykırılığa dayandığı ve bu şikayetin süresiz olarak yapılabileceği- "Özel ilköğretim okulunun aylık ödemelerini ve okul masraflarını aldığı emekli maaşını geçmeyecek şekilde karşılamasına" ilişkin ilam hükmünün likit bir miktarın tahsilini içermediğinden ne miktar alacağın tahsil edileceğinin ayrıca yargılamayı gerektirir nitelikte olduğu ve bu nedenle takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-