Tasarrufun iptali davası sonucunda verilmiş olan ilamların (ve bu ilamda yer alan vekalet ücreti ve yargılama giderine ilişkin bölümlerin) kesinleşmeden takip konusu yapılabileceği–
Ölü kişi (borçlu) hakkında takip açılamayacağı ve yapılan takibin, borçlunun mirasçılarına yöneltilemeyeceği (mirasçılar hakkında yeni bir takip yapılması gerekeceği)– Not: 6100 sayılı yeni HMK’ nun 124/4 maddesindeki “dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hakim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir.” şeklindeki yeni düzenleme nedeniyle, aşağıdaki içtihatlarda bahsi geçen 04.05.178 Tarih ve 4/5 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı önemini yitirmiştir…
Takip dayanağı ‘ilam’da hükmedilen alacağın (tedbir nafakasının, inkar tazminatının, maddi/manevi tazminatın, birikmiş nafaka farklarının vs.) ya da ‘ara kararı’ ile hükmedilen birikmiş nafaka alacağının faizinin ne zaman başlayacağının belirtilmemiş olması –yani; ‘faizin başlangıcı’ hakkında ilamda bir hüküm bulunmaması halinde, karar tarihinden itibaren faiz istenebileceği; ancak hükmün infazı için kesinleşme gereken hallerde faizin, ilamın kesinleşme tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı–
İlamlı takiplerde ‘takip dayanağı ilamın icra emri ekinde borçluya gönderilmesi gerekeceği’ne ilişkin –ilamsız takipler hakkında İİK’nun 58/3, 61/1 maddelerinde olduğu gibi- bir düzenleme bulunmadığı–
Takip konusu ilamda taşınmazın aynına ilişkin bir uyuşmazlık bulunmaması (taraflar arasında mülkiyete yönelik bir uyuşmazlık bulunmaması) halinde (davalının elatmasının önlenmesine ve ecrimisil ve kal’e, suya yönelik elatmanın önlenmesine kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminata ve taşınmazın yol olarak terkinine, kamulaştırma nedeniyle tapu kaydının iptaline, fuzuli işgal nedenine dayalı el atmanın önlenmesine ve ecrimisile, bina girişinde izinsiz ve kaçak olarak projeye aykırı şekilde yapılmış olan tadilatın kal’ine, kiralanmış taşınmazın tahliyesine, taşınmaz üzerinde bulunan muhtesata, ipotek bedelinin ödenmesi halinde ipoteğin kaldırılmasına dair) verilen kararların, taşınmazın aynına ilişkin sayılamayacağı ve bu nedenle kesinleşmeden takip konusu yapılabileceği–
Mahkeme kararında hükmedilen alacağa yürütülecek faizin temerrüt veya ticari temerrüt faizi (avans faizi) olduğu belirtilmeksizin karar verilmesi veya kanuni faiz (yasal faiz) uygulanması şeklinde karar verilmesi halinde, bundan anlaşılması gerekenin; 3095 sayılı kanunun 1. maddesinde belirtilen ‘kanuni (yasal) faiz’ olduğu, böyle bir durumda alacağın niteliğine bakılarak yorum yolu ile ‘ticari faiz’ uygulanamayacağı–
İlamda hükmedilen harç ve faiz için Maliye Hazinesi tarafından icra takibi yapılmasında yasaya aykırılık bulunmadığı–