İcra emrinin 21.05.2011 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, icra emri tebliğ tarihinden sonra 24.05.2012 tarihli, Samsun 1.Aile Mahkemesi kararından bahisle nafakalar ile tazminatların Mayıs 2012 ayı itibariyle tamamen ödendiğine dair alacaklının imzasını taşıyan belge ile alacaklıya ödeme yapıldığına göre bu ödemenin takipten sonra yapıldığı kabul edilerek, borçlunun dava dilekçesinde kabul ettiği 1.240 TL. ve takip masrafları yönünden takibin devamına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun geçici 6.maddesinin yürürlüğe girdiği 30.06.2010 tarihinden sonrasına ilişkin kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminata ilişkin ilam uyarınca, borçlu idarenin bu maddeye dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunabileceği-
Somut olayda takip dayanağı ilamda, hükmedilen 172.800 DM alacağın ya da EURO karşılığının 23.11.1999 tarihinden itibaren Devlet Bankalarınca vadesiz mevduata uygulanan ortalama faiziyle tahsiline karar verildiğinin görüldüğü, bu durumda Mahkemece ilam hükmü nazara alınarak Devlet Bankalarının EURO cinsi yabancı para vadesiz mevduatına uyguladığı ortalama faiz oranları tespit edilerek, bu oranlar esas alınarak hazırlanan rapora göre sonuca gidilmesi gerekirken, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'na uygulanacağı bildirilen farazi oranlara göre hesaplama yapılarak sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu-
Mahkemece takibin henüz sonlanmadığı ve takip dayanağı ipotek resmi senedinde, "taşınmazın 40.000.00 TL bedelle bila faiz ve fekki bildirilinceye kadar süreyle ipotek tesis edildiği" nazara alınarak, takipten öncesi için ihtarla borçluya verilen sürenin dolmasıyla temerrüdün oluştuğu (borcun istenebilir hale geldiği) ve bu tarihten itibaren 3095 sayılı Yasa'nın 1. maddesine göre yasal faiz istenebileceği, yine aynı şekilde takip tarihinden sonrası için de, değişen oranlarda yasal faizin talep edilebileceği dikkate alınarak, borçlunun faize yönelik itirazının esasının incelenmesi gerekeceği-
İlamda hüküm altına alınan kıdem tazminatının belirlenmesi, tarafların bildirdikleri bankalardan hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının sorulması ve hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması gerekeceği-
İlamın hüküm kısmında talep hakkında verilen hüküm ile taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açık,şüphe ve tereddüte yer vermeyecek şekilde gösterilmesi gerekeceği - İlamın infaz edilecek kısmının "hüküm bölümü" olduğu, diğer bir değişle dar yetkili icra hakiminin, ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile belirleyemeyeceği, ilamın "hüküm bölümü"nün aynen infazı gerekeceği-
Yapılandırma evrakları incelendiğinde, takibe konu ilamda karar altına alınan 18.276,86 TL asıl alacak taksitlere bölünmüş olup, vadesi gelmiş taksitlerin de ödenmediğine dair bir iddianın bulunmadığı, bu durumda, icra emrinde yazılı 18.276,86 TL asıl alacak, 6111 sayılı yapılandırma kapsamında kaldığından bu miktar için takip yapılmasının yerinde olmadığı, sözü edilen miktar için takibin iptali diğer alacak kalemleri (vekalet ücreti ve mahkeme masrafı) için takibin devamına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddinin isabetsiz olduğu-
İlamda kamulaştırmasız el atma tazminatı alacağı talebinin kabulü sonucunda alacaklı lehine hükmedilen yargı gideri ve vekalet ücreti alacağının tahsilinde de idarenin mal, hak ve alacaklarının haczedilemeyeceği gözetilerek talebin kabulü yerine yazılı gerekçe ile reddine karar verilemeyeceği-