İşverence, ücretten kesilerek Vergi Dairesine ödenmesinden sorumlu olduğu gelir vergisi ve diğer kesintilerin miktarı yöntemince saptanıp, bu kısımlar düşüldükten sonra tesbit edilecek net alacak miktarları ve bu miktarlar üzerinde ilama uygun olarak hesap edilecek faizleri nazara alınarak, icra emrinin düzeltilmesine karar verileceği-
Somut olayda, takip dayanağı ilamda haksız tutuklama nedeniyle maddi ve manevi tazminata hükmedildiğinin, ancak faiz hususunda bir açıklamanın bulunmadığının görüldüğü, bu durumda, mahkemece takipte talep edilen alacak kalemlerine, ilam karar tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceği nazara alınarak, icra emrinde istenen işlemiş faiz miktarının ilama ve açıklanan Yargıtay uygulamalarına göre yerinde olup olmadığı, (ihtiyaç duyulduğu takdirde Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde bilirkişiden rapor alınarak), denetlenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde bu itirazın reddi yönünde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
Mahkemece, bilirkişi vasıtasıyla anılan maddelerde belirtilen ve işverence ücretten kesilerek Vergi Dairesine ödenmesinde sorumlu olduğu gelir vergisi ve diğer kesintilerin miktarı yöntemince saptanıp, bu kısımlar düşüldükten sonra tesbit edilecek net alacak miktarları ve bu miktarlar üzerinden ilama uygun olarak hesap edilecek faizleri nazara alınarak, icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde itirazın reddi yönünde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
Boşanma kararı kesinleştiği takdirde ilamın aslı ve fer'ilerinin icra edilebileceği kabul edilerek, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken,itirazın iptali yönünde hüküm kurulamayacağı-
B.sayar yazılım programının  lisanssız kullanımı nedeniyle, "borçlu şirket sahibi hakkında yargılama yapılarak suçlu bulunması, mahkumiyetine karar verilmesi ve bu kararın  kesinleşmesiyle durumun sabit olduğu" anlaşıldığından,  "FSEK. mad. 68 çerçevesinde maddi tazminata hükmedildiği" görüldüğünden, takip dayanağı ilamın  şahsın hukukuna ilişkin olmadığı, malvarlığına (tazminat alacağına) ilişkin olduğu ve  HMK 367. maddesi kapsamına giren kesinleşmeden icra edilemeyecek ilam niteliğinde bulunmadığı nazara alınarak, "ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağı"na yönelik şikayetin reddi gerektiği-
İlam karar tarihi itibariyle 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu geçici 6.maddesinin yürürlüğe girdiği 30.06.2010 tarihinden sonrasına ilişkin olduğundan anılan madde uyarınca ödenecek olan tazminatın tahsili sebebiyle idarelerin mal,hak ve alacaklarının haczedilemeyeceğinin kabulü ile bu kuralın asıl alacağın eklentisi niteliğinde olan mahkeme masrafı ve vekalet ücreti hakkında da uygulanması gerekeceği-
2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun geçici altıncı maddesinde ve 6111 sayılı Kanunun geçici ikinci maddesi ile getirilen değişiklikte, kamulaştırmasız el atma nedeniyle verilen tazminata ilişkin ilamların kesinleşmeden veya kesinleştikten sonra takibe konulabileceği-
Kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat alacağının fer'ilerinin tahsili amacıyla yapılan takipte borçlu belediyenin mal,hak ve alacaklarına haciz konulamayacağı-
Kıdem tazminatı için mahkemece yapılacak işin; tarafların bildirdikleri bankalardan hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının sorulması ve hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması şeklinde olmasının gerektiği, bu ilkeye uygun olmayan bilirkişi raporu ile sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu-