Somut olayda, icra takibinin dayanağı olan ilamın, ipotek bedelinin yükseltilmesine ilişkin uyarlama (tespit) ilamı olup, belli bir miktarın tahsiline dair eda hükmünü içermediğinin görüldüğü, o halde, mahkemece, takibin asıl alacak ve bunun işlemiş faizi yönünden iptaline karar verilmesi gerekirken şikayetin tümden reddinin isabetsiz olduğu-
Davacının 'kendisine ait taşınmazı üzerinde, vaziyet planında yer almayan eski bir binanın yapılmış olup, bunun da davalı tarafından kullanılıyor olması nedeni ile davalının müdahalesinin men'ine, yapılan inşaatın kal'ine karar verilmesini' talep ettiği, davalının ise 'kiracı olduğunu' ileri sürdüğü uyuşmazlıkta mülkiyet ihtilafı bulunmadığından, ilamın gayrimenkulün aynına ilişkin olamaması sebebiyle icraya konulabilmesi için kesinleşmesinin de aranmayacağı-
Mahkemece yaptırılan usul ve yasaya uygun bilirkişi incelemesi sonucu faize itirazın reddine karar verilmesi yerinde ise de, İNG Bank aleyhinde ilamda hüküm bulunmadığı halde takipte borçlu gösterilmesine ilişkin itirazı konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
Konusu belli bir miktar para olan ilâmlar (ve her türlü davalarda hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderleri) için, alacaklı vekilinin borçlu idareye yazılı olarak bildireceği banka hesabına ödeme yapılacağı ve öngörülen yazılı bildirim yapılıp belli süre beklenilmeden doğrudan genel hükümlere göre idare aleyhine takip yapılmasının usul ve yasaya aykırı olacağı, ancak İYUK. mad 28/2'de (6352 s. Kanun mad. 58 ile) öngörülen bu değişikliğin adli yargı mahkemeleri tarafından verilen ilamların infazında uygulanma olanağı bulunmadığı-
İpoteğin limit ipoteği olmasının ve ihtarnameye süresi içinde itiraz edilmesinin borçluya icra emri gönderilmesine engel teşkil etmeyeceği, bu durumun sadece krediyi kullanan tarafa İcra Mahkemesine şikayet hakkı vereceği-
Mahkemece ilamın aynen infaz edileceği yorum yolu ile infaz edilemeyeceği ve ilama aykırı düzenlenen icra emrine karşı şikayetin her zaman ileri sürülebileceği nazara alınarak, borçlu isteminin kabulü ile icra emrinin kısmen iptaline karar verilmesi yerine ilamlı takibe konu edilemeyecek tedbir ara kararından da bahisle istemin reddi yönünde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
Mahkemece yapılacak işin; alacaklı tarafa da uygulanmasını talep ettiği faiz oranları ile ilgili bankaları bildirmesi imkanı sağlandıktan sonra ve taraflarca bildirilen hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranları esas alınarak, hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının, gerektiğinde farklı bir bilirkişiye hesaplattırılması şeklinde olmasının gerekeceği-
Mahkemece ilamın hüküm bölümünün yorumlanarak uygulanamayacağı hususu ve de İcra Dairesinin yapmış olduğu işlemden kendiliğinden dönemeyeceği prensibinin nazara alınmasının gerekeceği, bu durumda, manevi tazminat yönünden hüküm onandığından İİK 40. maddesi gereğince takibe devam edilebileceği yönündeki mahkeme kabulü yerinde ise de, maddi tazminata ilişkin hükmün onanan kısmı belirli olmadığından bu alacak için takibe devam imkanı bulunmadığına dair Müdürlük işlemi yerinde olup, işlemin bu kısmına ilişkin şikayetin reddinin gerekeceği-
Alacaklının takibine dayanak yaptığı kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminata ilişkin ilamlarının karar tarihi, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun geçici 6. maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten sonrasına ilişkin olduğundan, borçlu idarenin bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinin kabulüne karar verilmesi gerektiği- İdarenin haciz işlemlerinin iptali taleplerinin "hakkın kötüye kullanılması" yasağı kapsamında kaldığı, hukuk tarafından korunmayacağı belirtilerek "şikayetin reddine" karar verilmesinin hatalı olduğu-
6352 sayılı Yasanın 58.maddesi ile değişik 2577 s. Yasanın 28/2. maddesine göre, ilam alacaklısının ilam borçlusunun hesap numarasını bilerek başvurması ve 30 günlük yasal sürede ödemelerin yapılması Adli Yargı Mahkemelerin ilamları için geçerli olmayıp, bu konuda şikayetin reddine karar vermek gerekirken, şikayetin kabulü ile takibin iptaline hükmolunamayacağı-