Takibe dayanak yapılan İş Mahkemesi ilamının likit bir alacak yönünden eda hükmü içermediği, bu hali ile ilamın yargılama gideri dışında icra takibine konu edilemeyeceği, icra mahkemesince asıl alacak yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerekirken şikayetin tümden reddinin isabetsiz olduğu-
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 94. maddesi gereğince, ücretten kesilmesi gereken vergiler ve sigorta primlerinin, ilgili kamu idaresine ödenmesi zorunluluğunun borçlu işverene ait olduğu, başka bir deyişle, alacaklı ilam konusu bedelden bu kesintilerin düşülmesinden sonra kalan net miktar için ilamlı takip yapılabileceği-
Takip dayanağı ilamın para alacağından ibaret olduğunun, örnek 4-5 icra emrinde yer alan “bir işin yapılmasına ilişkin” B ve C bentleri ile ilgili talepte bulunulmadığının görüldüğü, bu durumda anılan bentlere ilişkin işlemin süresinin gösterilmemesi eksiklik sayılamayacağından, istemin reddi yerine yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Bu durumda, bilirkişiden bu hususta denetime elverişli rapor alınarak sonuca gidilmesi gerekirken sadece yargılama giderine ilişkin faiz hesabı yapan bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
Müdahalenin men'i ve ecrimisile yönelik ilamın, gayrimenkulün aynına ilişkin olması nedeniyle kesinleşmeden takibe konulamayacağı ve buna ilişkin şikayetin süresiz yapılabileceği-
Davacının 'kendisine ait taşınmazı üzerinde, vaziyet planında yer almayan eski bir binanın yapılmış olup, bunun da davalı tarafından kullanılıyor olması nedeni ile davalının müdahalesinin men'ine, yapılan inşaatın kal'ine karar verilmesini' talep ettiği, davalının ise 'kiracı olduğunu' ileri sürdüğü uyuşmazlıkta mülkiyet ihtilafı bulunmadığından, ilamın gayrimenkulün aynına ilişkin olamaması sebebiyle icraya konulabilmesi için kesinleşmesinin de aranmayacağı-
Somut olayda, icra takibinin dayanağı olan ilamın, ipotek bedelinin yükseltilmesine ilişkin uyarlama (tespit) ilamı olup, belli bir miktarın tahsiline dair eda hükmünü içermediğinin görüldüğü, o halde, mahkemece, takibin asıl alacak ve bunun işlemiş faizi yönünden iptaline karar verilmesi gerekirken şikayetin tümden reddinin isabetsiz olduğu-
Mahkemece yaptırılan usul ve yasaya uygun bilirkişi incelemesi sonucu faize itirazın reddine karar verilmesi yerinde ise de, İNG Bank aleyhinde ilamda hüküm bulunmadığı halde takipte borçlu gösterilmesine ilişkin itirazı konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
Konusu belli bir miktar para olan ilâmlar (ve her türlü davalarda hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderleri) için, alacaklı vekilinin borçlu idareye yazılı olarak bildireceği banka hesabına ödeme yapılacağı ve öngörülen yazılı bildirim yapılıp belli süre beklenilmeden doğrudan genel hükümlere göre idare aleyhine takip yapılmasının usul ve yasaya aykırı olacağı, ancak İYUK. mad 28/2'de (6352 s. Kanun mad. 58 ile) öngörülen bu değişikliğin adli yargı mahkemeleri tarafından verilen ilamların infazında uygulanma olanağı bulunmadığı-
İpoteğin limit ipoteği olmasının ve ihtarnameye süresi içinde itiraz edilmesinin borçluya icra emri gönderilmesine engel teşkil etmeyeceği, bu durumun sadece krediyi kullanan tarafa İcra Mahkemesine şikayet hakkı vereceği-