Takip dayanağı ilamda tarafların mülkiyet iddiaları tartışılarak sonuca gidilmiş olup bu hali ile ilamın taşınmazın aynına ilişkin olduğunun ve kesinleşmeden infaz edilemeyeceğinin kabulü gerekeceği-
Faiz talep edilmesi halinde, İİK.nun 32. maddesindeki “hükmolunan şeyin cinsi ve miktarının icra emrinde gösterileceği” düzenlemesi karşısında talebin ilamın hüküm fıkrasında yazılı cins, miktar veya hesap tarzına uygun olarak gösterilmesinin gerekeceği, borçluya gönderilen icra emri, kanuna ve özellikle ilama veya takip talebine aykırı ise, borçlunun icra emrinin veya ilamlı icra takibinin düzeltilmesi için icra mahkemesine şikayet yoluna başvurabileceği-
Alacaklı tarafından borçlu idare aleyhine fatura alacağına dayalı olarak ‘genel haciz yolu ile ilamsız takip’ yapılmış olduğundan, 2577 s. Kanun’un 28. maddesinin -6352 sayılı Yasa ile değişik- 2. fıkrası hükmü uyarınca, takibin iptaline karar verilemeyeceği-
Bankaların, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Tebliğleri gereğince uygulayacakları azami faiz oranlarını tespit ederek, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasına bildirmek zorunda oldukları, ancak bildirilen bu oranlar bankaların mevduat kabulünde uygulayabilecekleri azami oranlar olup, fiilen uyguladıkları oranlar ile farklılık gösterebileceğinden, Devlet bankalarından fiilen uygulanan oranlar sorularak, faiz oranlarının tespitinin gerektiği-
İcra takip dosyasında, icranın iadesi koşulları gerçekleştiği için borçlunun bu dosyadan kesinleşmiş bir alacağının bulunduğundan söz edilemeyeceği-
Aile ve şahsın hukukuna ilişkin ilamların kesinleşmedikçe infaz edilemeyeceği-
Kötü niyetli olmasa da alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesinin hakkın kötüye kullanılması olduğu-
İlamda faizin başlangıcı konusunda bir hüküm bulunmaması halinde karar tarihinden itibaren faiz istenebileceği-