Elinde ilanı olan bir alacaklının ilamlı icra takibi yapmak yerine ilamsız icra takibi yapmasının HMK mad. 29/1'de düzenlenen dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı- Alacağını ilama bağlayan bir kişinin, ilamlı takip yapmak yerine ilamsız takibi tercih etmek suretiyle borçlunun yapabileceği itiraz üzerine yeniden itirazın kaldırılması ya da iptali amacıyla mahkemeye başvurması, Devletin yargı organlarının gereksiz şekilde meşgul edilmesi anlamına da geleceğinden kabulü mümkün olmayacağı- Hükümde gerekçeli kararın yazıldığı tarihin yer almaması kanunun emredici hükmüne aykırılık teşkil edeceği-
İlamın hüküm kısmının aynen infazı zorunlu olup dar yetkili icra mahkemesi yorum yoluyla hüküm kısmını değiştirilmemesi gerekeceği-
İcra takibine dayanak ilamda ayıplı aracın iadesine karar verilmiş ise de aracın iadesi bedelin ödenmesi şartına bağlı tutulmadığından; para alacağı için takip yapılabilir ise de; faiz istenebilmesi için aynı ilamda iadesine karar verilen aracın borçluya teslimi, ya da teslim almakta temerrüde düşürülmesinin gerekeceği-
Taraflar arasında ilamdan kaynaklanan borcun tamamı bakımından belirlenen ödeme şekli konusundaki anlaşmanın hükümleri borçlu tarafça yerine getirilmemiş olup, taraflar arasındaki anlaşmanın (ilk ödemenin ana paraya sayılacağı ve bu ödemeden sonra ana para borcu bakımından faiz işlemesinin duracağı) geçersiz hale geldiğinden, borçlu tarafından icra takibinden önce yapılan ödemelerin, ödemeler tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 84. maddesi uyarınca öncelikle faiz ve masraflardan mahsup edilmesi, bu şekilde dosya borcunun yeniden belirlenmesi gerekeceği-
Asıl alacak bakımından takip tarihine kadar istenilen işlemiş faiz kalemi bakımından ilama aykırılık (fazlalık) bulunmadığına göre, itiraz eden borçlu tarafın, itirazının reddine karar verilmesi gerekeceği-
“Fesih sebebi dikkate alınarak takdiren 4 aylık ücreti tutarı olarak belirlenmesine, davacının işe iade için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar gerçekleşen 4 aya kadar ücret ve haklarının davalıdan tahsiline..." karar verildiği, hüküm fıkrasının bu haliyle bir tespit niteliğinde olup, alacaklı lehine, belli bir miktarın tahsiline dair eda hükmünü içermediği-
Tarafların boşanmalarına dair ilam boşanma yönünden, takipten önce kesinleştiğinden; borçlunun, ilam kesinleşmediği iddiası ile boşanmanın fer'ileri niteliğindeki maddi ve manevi tazminat yönünden icra takibinin yapılamayacağına yönelik isteminin reddi gerekeceği-
Aile ve şahsın hukuku ile taşınmazın aynına ilişkin ilamlar kesinleşmedikçe infaz edilmemesi gerekeceği-
Dava ve buna bağlı olarak takip yapma hakkı bulunan alacaklı vekiline süre verilmek suretiyle takip talepnamesinde ilamda lehine alacağa hükmedilen şirket adına paranın ödeneceği bir hesap numarası bildirilmesi yönünde eksikliği gidermesi sağlanarak, takibe devam edilmesinin mümkün olduğu-
İlamda reeskont oranına hükmedilmesi veya sözleşmede açıkça kabul edilmesinin, T.C. Merkez Bankası'nca belirlenmekte ve ilan edilmekte olan reeskont oranı üzerinden faiz hesaplanabilmesine engel teşkil etmeyeceği-