İlamda belirtilen ödemenin asıl alacak miktarından düşülerek kalan asıl alacak miktarına ilamda belirlenen faiz başlangıç tarihinden takip tarihine kadar faiz işletilerek bakiye borcun hesap edildiği bu durumda Mahkemece ödeme tarihinden önce asıl alacak için faiz isteme hakkının doğduğu ve bu nedenle ödemenin öncelikle faizden ve masraflardan mahsup edilerek, bakiye asıl alacağa ödeme tarihinden takip tarihine kadar faiz hesap edilerek sonuca gidilmesi gerektiği-
Şikayete konu icra takiplere konu alacağın farklı alacaklar olması, eldeki takipteki faiz alacağının daha önce takip ve tahsil edilmemiş olması nedeniyle mükerrer bir takipten bahsedilemeyeceği-
Uyuşmazlık konusu binanın yıkılarak enkazın teslimine karar verilmiş olup, kal'e ilişkin davalar sonunda verilen kararların kesinleşmeden icrası ve daha sonra hükmün bozulması halinde telafisi imkansız zararlar meydana geleceği nazara alınarak, bu konuda verilen kararların kesinleşmeden icra edilemeyeceği-
Takip dayanağı ilam kamulaştırma bedelinin arttırılması ilamı olmayıp, şuyulandırma bedelinin arttırılmasına ilişkin olduğu bu nedenle Anayasa’nın 46/son maddesi kapsamında faiz talebi ve uygulanmasının doğru olmadığı-
Takibe dayanak ilamda “müşterek müteselsil” sorumluluk belirtilmediğine ve davalıların sorumlu oldukları miktarlar yazılı şekilde belirtildiğine göre takipte, ilam davalısı şikayetçi borçlunun sorumluluğu ayrıca belirtilmesi gerektiğinden icra emrinin bu şekilde düzeltilmesi gerektiği-
Takip dayanağı ilam kamulaştırma bedelinin arttırılması ilamı olmayıp, şuyulandırma bedelinin arttırılmasına ilişkin olduğu bu nedenle Anayasa’nın 46/son maddesi kapsamında faiz talebi ve uygulanmasının doğru olmadığı-
Takibe dayanak yapılan ilamın dava konusu işlemin iptaline ilişkin olduğu, likit bir alacak yönünden eda hükmü içermediği bu nedenle takip konusu ilamın yargılama gideri ve vekalet ücreti alacakları dışında ilamlı icra takibine konu edilemeyeceği- Bu başvurunun ilama aykırılık şikayeti olarak nitelendirilmesi gerekeceğinden süresiz olarak İcra Mahkemesi önüne getirilebileceği-
Bozmadan sonraki ilamda dava tarihinin yanlış olarak gösterilmiş olmasının maddi hataya müstenittir olduğu ve sonuca etkili olmadığı-
Yargıtay tarafından ilamın kısmen bozulduğu, bozmaya konu hafta tatili alacağı dışındaki alacaklar yönünden işlem yapılması talebinin yerinde olduğu-
İki tarafa borç yükleyen ilam hükmünün infazını isteyen tarafın kendi edimini yerine getirmiş olmasının zorunlu olduğu- Bu durumda alacaklı tarafından bahise konu hisse senetlerinin devri sağlandıktan sonra, takibe devam edebileceği-