Borçlu vekilinin, 6487 sayılı Yasa’nın 21. maddesi ile değişik 2942 sayılı Yasa’nın Geçici 6. maddesinin 7. fıkrası gereği takip dayanağı ilamın icraya konulmasında icra harçlarının maktu olarak hesaplanması gerekeceği yönündeki şikayeti bulunduğu halde, Mahkemece, bu konuda olumlu olumsuz bir karar verilmediğinden, mahkeme kararının borçlu lehine bozulması gerektiği-
İştirak nafakası alacaklısı velayet hakkı kendisine verilen eş olup, reşit olan müşterek çocukların birikmiş iştirak nafakası alacağını takibe koyma hakkı ve sıfatının bulunmadığı anlaşıldığından, borçlunun takip alacaklısı tarafından yapılan takibin iptaline ilişkin isteminin kabulü gerekeceği-
6487 sayılı Yasa’nın 21. maddesi ile değişik 2942 sayılı Yasa’nın Geçici 6. maddesinin 7. fıkrası uyarınca bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirleneceğinden, mahkemece, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Dayanak ilamda, faize hükmedilmediğinden ilamın karar tarihinden itibaren yasal faiz istenebileceği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda faiz miktarının hesabında bir yılın 365 gün kabul edilmesi gerekirken 360 gün olarak hesaplanmasının doğru olmadığı, borçlu aleyhine faiz yönünden farka sebebiyet verilmesi nedeniyle hükmün bozulması gerektiği-
Hükme esas alınan ek bilirkişi raporunda; faiz hesabında; faiz işleyen toplam günün bulunmasında yıl 360 gün esas alınmak suretiyle alacaklı yan aleyhine hata yapıldığından, bu nedenle, hükmün; faiz işleyen toplam günün hesabında yılın 365 ve ayın gün sayısı (28, 29, 30 veya 31) olarak belirlenerek yeniden Yargıtay denetimine elverişli rapor aldırılmak suretiyle hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Borçluya takibe aykırı yeni bir icra emri çıkarılması kendisine yeniden şikayet hakkı vereceğinden, borçlunun bu icra emrinin iptalini istemesinin de mümkün olduğu, mahkemece borçlunun icra emrinin iptalini istemekte hukuki yararı olmadığı gerekçesi ile istemin reddine karar verilemeyeceği-
İcra takibine dayanak yapılan ilamın incelenmesinde, alacak "onarım güçlendirme bedeli" olup, 634 Sayılı Yasa'nın 35. maddesine göre apartman yönetimi hakkında takip yapabileceği gibi, aynı kanunun 20. maddesi uyarınca da ilama konu borcun yasal sorumlusu olan kat malikleri hakkında da takip yapabileceği, alacaklının, ilama dayalı olarak kat malikleri hakkında takip başlatması 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 20. maddesi hükmüne uygun olmakla, mahkemece şikayetin reddine karar verileceği-
İlamda alacaklara en yüksek banka mevduat faizinin işletilmesine karar verilmesi halinde, mahkemece tarafların bildirdikleri bankalardan hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının sorulması ve hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması gerekeceği-
Kamulaştırma bedelinin arttırılması ilamlarında olduğu gibi, kamulaştırmasız el atma ilamlarında da ilamın kesinleştiği tarihe kadar geçen dönem için ilam uyarınca yasal faiz, kesinleşme tarihinden sonraki dönem için ise, 17.10.2001 tarihinde yürürlüğe giren 4709 sayılı Kanun'la değişik Anayasa'nın 46/son maddesi hükmü uyarınca, kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranının uygulanması gerektiği-
Mahkemece, alacaklıdan da banka isimleri sorulup, hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranları (tarafların bildirdikleri) bankalardan tespit edildikten sonra, bilirkişi denetimine elverişli ek rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesinin gerekeceği-