5411 sayılı Bankacılık Yasası'nın 140/1. maddesine göre, Fon'un her türlü vergi, resim ve harçtan muaf olduğu, 140. madde içerisinde Fon’un devraldığı borçlar arasında herhangi bir ayrım yapılmadığından, alacağın takibinde tarafların tahsil harcından muaf olduğu düşünülerek, mahkemece, şikayetin kabulü ile tahsil harcının kapak hesabından çıkarılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Mahcuzları güvenli bir yere nakil ve saklama görevi borçlunun mükellefiyetinde olup, takip konusu taşınmazın ilam doğrultusunda tahliyesi gerekeceğinden aksine verilen İcra Müdürlüğü kararı yerinde olmadığından, mahkemece, şikayetin kabulüne ve şikayete konu İcra Müdürlüğü işleminin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
İlam niteliği itibariyle tazminat ilamı niteliğinde olup infazı için kesinleşmesinin gerekmeyeceği, ilamda belirlendiği üzere maddi ve manevi tazminat alacağı için dava tarihinden itibaren reeskont faizi, yargılama gideri ve vekalet ücreti için ilamın kesinleşmesi gerekmediğine göre karar tarihinden itibaren faiz istenebileceği- Mahkemece dayanak ilam dahilinde faizin denetimi yapılmadan ve icra takibine konu bakiye harcın alacaklı tarafından ödendiğine dair mahkemesinden bilgi alınmadan, tahsil edilebilir kabul edilmesi eksik inceleme olup kararın bu nedenle bozulması gerekeceği-
İlama dayanılarak cezai şart bedelinin tahsili istenemez ise de; ilamda hükmedilen yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden ilamlı takip yapılmasının olanaklı olduğundan, mahkemece bu kalemler ayrı tutularak, takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Katılma alacağına ilişkin ilamlar ile bu ilamların fer'i niteliğindeki ilam vekalet ücretinin diğer edaya ilişkin ilamlar gibi, kesinleşmeden icraya konulabileceği-
İcra Müdürlüğü'nün cevabında, dosyanın takipsizlikle düştüğü anlaşıldığından, düşen bu takip dosyası üzerinden yenileme emri çıkarılmayacağından yenileme emrinin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Hükme esas teşkil eden bilirkişi ek raporu incelendiğinde; ilamda belirtilen faiz başlangıç tarihi şikayete konu hesap tarihine kadar, kamu alacaklarına uygulanan gecikme zammı oranları üzerinden faizin hesap edildiği, ilamın kesinleşmesine ilişkin her hangi bir bilginin bulunmadığı ve kesinleşme tarihinin hesaplamada nazara alınmadığı görüldüğünden, mahkemece, dayanak ilamın kesinleşme tarihi sorulup tespit edilerek, kesinleşme tarihine kadar 3095 sayılı Kanun'un 1. maddesi, kesinleşme tarihinden sonra ise Anayasa'nın 46. maddesinde yazılı faiz oranları tatbik edilerek sonuca gidilmesi gerekeceği-
Mahkemenin, ziynet eşyaları bedeli yönünden ilam kesinleşmeden takibe konulacağı ve karar tarihinden itibaren yasal faiz istenebileceğine dair hükmü yerinde ise de; takip tarihi itibariyle kesinleşmemiş boşanma ilamı ekindeki fer'i nitelikteki alacakların tahsilinin mümkün olamayacağı nazara alınarak, maddi ve manevi tazminat, yargı gideri ve vekalet ücreti alacakları ve faizleri yönünden takibin iptaline karar verilmesinin gerekeceği-
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin kararında anne ve çocuklar lehine hükmedilen nafaka tutarı ile müşterek çocuklar yönünden arttırılan nafaka miktarı yönünden yapıldığı halde, Asliye Hukuk Mahkemesi'nin kararında anne lehine hükmedilen nafaka miktarı dikkate alınmadan düzenlenen bilirkişi raporu ile sonuca gidilmemeyeceği-
İlamda açıkça net alacağa hükmedilmemiş ise hükmedilen alacak brüt kabul edilecek olup, alacaklının ilam konusu bedelden bu kesintilerin düşülmesinden sonra kalan net miktar için ilamlı takip yapabileceği-