İcra emrinin takip talebine ve takip dayanağı olan ilam niteliğindeki belgeye uygun olarak düzenlenmediğine ilişkin şikayetin, ilama aykırılık niteliğinde olup süresiz olarak ileri sürülebileceği-
Alacaklı tarafça açıkça takipten vazgeçme beyanı olmadığı sürece ilk takip geçerliliğini sürdüreceğinden şikayete konu takibin mükerrer olduğu, açıklanan neden ile takibin iptaline karar verilmesinin gerekeceği-
Kamulaştırmasız elatmaya ilişkin eylemin 1983 yılından sonra olduğu olayda uygulanması gerekli 6111 sayılı Yasa'nın Geçici 2. maddesinin 01.11.2012 tarihinde iptal edildiği, ilam tarihinin 11.06.2013'ten öncesine ait olduğu da nazara alınarak, borçlu aleyhine haciz uygulanmasında anılan yasal çerçevede hukuka aykırı bir yön bulunmadığı-
Kötü niyetli olmasa da alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesi hakkın kötüye kullanılması olup, hukuk düzeni tarafından korunması gerekeceği-
Kötü niyetli olmasa da alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesi hakkın kötüye kullanılması olduğundan hukuk düzeni tarafından korunmayacağı, ilam bir bütün olmasına rağmen yasal ve geçerli bir neden olmaksızın alacaklının ayrı ayrı takip başlatmasının yasalarda belirtilen dürüstlük kuralına uymayacağı-
Kötü niyetli olmasa da alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesi hakkın kötüye kullanılması olup, hukuk düzeni tarafından korunmaması gerekeceği-
Takibe dayanak ilamın incelenmesinde davaya konu taşınmazlarda hisselerin iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tescilinin olmadığı takdirde bedelinin talep olunduğu, Mahkemece tapu iptali ve tescil talebinin reddine bedelinin tahsiline karar verildiği, bu durumda, taşınmazın aynı ihtilaflı olduğundan ilamda hükmedilen alacakların takibe konulabilmesi için ilamın kesinleşmesi gerektiği-
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda asıl alacağa yürütülen faiz miktarı hesaplanırken yılın 365 gün olarak kabul edilmesi gerekirken 360 gün olarak esas alındığı bu nedenle, mahkemece yeniden Yargıtay denetimine elverişli rapor aldırılmak suretiyle hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece düzeltilerek onama ilamı ile belirlenen esaslar çerçevesinde alınacak bilirkişi raporu ile sonuca gidilmesi gerekirken, düzeltilerek onama ilamı öncesinde verilen karara göre alınan bilirkişi raporu ile sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu-
Takibe dayanak ilam incelendiğinde kamulaştırmasız el atma nedeni ile tazminata hükmedildiği ve taşınmazın aynının ihtilaflı olmadığı bu nedenle takip konusu tazminat ilamının infazı için kesinleşmesinin beklenmeyeceği-