Hukuki elatma tarihinin 08.11.1983 yılından önce olduğuna ilişkin açık bir ifade olmadığı bu durumda Mahkemece, hukuki elatma tarihinin ilgili imar müdürlüğünden sorularak tespit edildikten sonra hangi Yasa’nın uygulanacağı konusunda değerlendirme yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Alacağın doğumuna sebep olan İdare eyleminin, 1983 yılından sonra olduğu ilam içeriğinden anlaşıldığından, bu durumda, borçlu İdare'nin haczi kabil malvarlığı üzerine haciz konulmasının mümkün olduğu-
İlamlı takibin borçlusu tarafından 89/1 haciz ihbarnamesi kapsamında üçüncü kişi sıfatıyla borcun ödenmesi durumunda bu ödemenin İİK'nun 33/2.maddesi kapsamında yapıldığının düşünülmesi gerektiği-
Takip dayanağı ilam adli yargıdan verilmiş adli yargı ilamı olup,2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu kapsamında uygulama yapılamayacağı-
20.12.2012 tarihli takip konusu ilamda idarenin kamulaştırmasız elatma eyleminin 1983 yılından öncesine ait olduğuna ilişkin iddia ve bilgi bulunmadığı bu nedenle kamulaştırmasız elatmaya ilişkin eylemin 1983 yılından sonra olduğunun kabulü gerektiğinden ve olayda uygulanması gerekli 6111 sayılı Yasa'nın Geçici 2. maddesinin Anayasa Mahkemesince 01.11.2012 tarihinde iptal edildiği, ilam tarihinin 11.06.2013'den öncesine ait olduğu da nazara alınarak, borçlu aleyhine haciz uygulanmasında hukuka aykırı bir yön bulunmadığı-
İdarenin, "2577 s. K. mad. 28/2'ye aykırı olarak kendilerine ödeme için bir başvuru yapılmadan takibin başlatılması sebebiyle takibin iptali gerektiği"ne yönelik şikayetinin icra emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde yapılması gerektiği- 2577 s. K. mad. 27/2 gereğince, takipten önce idareye yazılı şekilde banka hesap numarasını bildirilerek başvurulması gerektiği, takibe geçilmeden önce serbest meslek makbuzunun idareye ibrazının gerekmediği-
Dayanak ilam borçlu ölmeden önce tebliğ edilmiş olduğundan ve ilamdaki diğer davalılara da tebligat yapıldığı belirtildiğinden dayanak ilamın kesinleştikten sonra takibe konulduğunun kabulü gerekeceği-
Borçlu vekilinin idareye yazılı başvuruda bulunmadan takip başlatılamayacağına yönelik şikayeti yanında ilamın asıl alacak yönünden eda hükmü içermemesi nedeniyle takibin iptali yönünde de şikayeti bulunduğu halde, mahkemece, bu konuda olumlu olumsuz bir karar verilmediğinden hükmün bozulması gerektiği-
İİK’nun 72/1 fıkrasına göre icra takibinden önce açılan menfi tespit davalarının kabulü halinde ilamın infazının ancak İİK’nun 72/4 fıkrasına göre kesinleşmesine bağlı olduğu-
İcra mahkemesince talep olunan faiz miktarının ilama uygun olup olmadığı gerektiğinde bilirkişi aracılığı ile incelenmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği- Dayanılan hukuki sebep eksikliğinin davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini gerektirmediği-