İcra mahkemesi kararlarının icrası için kesinleşmesi gerekmediği ve tedbir kararının yargılama sonunda kendiliğinden ortadan kalktığı-
Aynı takip dosyası nedeniyle, aynı taraflar arasında ve aynı konuda daha önce verilen icra mahkemesi kararlarının, kesinleşmek koşuluyla sonraki şikayet yönünden kesin hüküm teşkil edecekleri-
Takibe dayanak ilamda, sigorta şirketleri açısından dava tarihinden itibaren faiz işletileceğinin ayrıca açıklandığı görülmekle buna göre hesap yaptırılarak sonuca gidilmesi gerekirken kaza tarihinden itibaren faiz hesabı yapan bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
İİK.nun 32. maddesinde icra emriyle birlikte dayanak ilamın borçluya gönderileceğine dair yasal bir düzenlemeye yer verilmediği-
Takipte taraf olmayan 3. kişi, taraf olmadığı icra takibinde şikayet yolu ile takibin iptalini isteyemeyeceği, mahkemece, istemin aktif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi gerekeceği-
"Mahkeme kararında bilirkişilerin rapor ve krokilerinin karara eklenmesine" yönünde hüküm kurulduğu, hüküm infaz kabiliyeti yönünden yeterince açık olduğu gibi, alacaklının takip talebine ilamda bahsi geçen bilirkişi rapor ve krokilerini de eklediği bu durumda İcra Müdürlüğü'nce ilama ve takip talebine uygun olarak icra emri düzenlenmesi gerekirken dairelerin açık mektup adresi bildirildiğinde icra emri düzenlenmesine şeklinde karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
İcra dosyasına teminat mektubunun paraya çevrilmesi yoluyla giren paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde bir tedbir kararı da bulunmadığına göre ödeme tarihi ile paranın alacaklıya ödendiği tarih arasındaki dönem için faiz hesaplanamayacağı, borçlu savunmasında faiz talep edileceğini bildirdiğinden borçlunun talebi gereği faiz hesabı yapılması gerekeceği, ayrıca dosya kapak hesabında icra vekalet ücreti ve tahsil harcı bulunmakta ise de bilirkişi raporunda bu kalem alacaklara yer verilmediği anlaşıldığından, usul ekonomisi gereği borçlunun savunmasında ileri sürdüğü takas-mahsup talebi de dikkate alınarak bakiye borcun tespiti gerekeceği-
Takibe konu alacak, işçi alacağı olup, tahakkuk tarihi, alacak ilamının karar tarihi olup, iflasın ertelenmesi davası devam ederken tedbir kararı verildiği, ancak alacağın İİK'nun 206. maddesinin birinci sırasındaki alacaklardan olduğu ve dolayısıyla tedbir kararının istisnası kapsamında kaldığı anlaşıldığından, mahkemece şikayetin reddi gerekeceği-
6487 sayılı Yasa'nın 21.maddesi ile değişik 2942 sayılı Yasa'nın Geçici 6/5.maddesine göre, ''uzlaşılan bedel, bütçe imkanları dahilinde sonraki yıllara sari olacak şekilde taksitli olarak da ödenebileceği, taksiti ödeme süresince 3095 sayılı yasal faiz ve temerrüt faizine ilişkin yasaya göre ayrıca kanuni faiz ödeneceği- 6487 sayılı yasal düzenleme uzlaşma yolunda kanuni faiz uygulanacağını hükme bağladığından kamulaştırmasız elatma nedeniyle hükmedilen tazminat alacağı ilamının takibe konulmasında uygulanamayacağından şikayetin bu yönden de reddi gerekeceği-
Velayet kendisine verilmeyen eşin çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katılma amacıyla ödediği iştirak nafakası, çocukların korunmasına yönelik olup, kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle hakimin bu konuda re'sen karar vereceği- İştirak nafakası, kararın kesinleşmesiyle ödenmeye başlanıp, kural olarak çocuk ergin oluncaya kadar devam edeceği- Çocuğun ergin olduğu tarihten önce tahakkuk etmiş nafaka alacakları için anne nafaka alacaklısı olduğundan bu alacaklar için takip yapabileceği, mahkemece şikayetin bu yönden reddi ile diğer itiraz ve şikayet nedenleri incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-