Genel haciz yolu ile başlatılan takibin kesinleşmesinden sonra, dosya konusu alacakla ilgili olarak alınan ilamın da bu dosya üzerinden takibe konulmasında ve borçluya icra emri tebliğinde yasal bir engel yok ise de, ilam kesinleşmeden takibe konulamayacağından bu ilamdan kaynaklanan alacaklar için gönderilen icra emrinin iptali ile yetinilmesi gerekirken takibin iptaline karar verilmesinin doğru olmadığı-
Takip dayanağı ilam, davalı vekilinin yokluğunda verildiği, ilamda kesinleşme şerhinin olmadığı ve İcra Mahkemesi'nce ilamın davalıya tebliğ edilip edilmediğinin araştırılmadığı anlaşıldığından, ilamın verildiği Mahkemeden ilamın davalıya tebliğ edilip edilmediği sorularak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Menfi tespit davasının reddedilip, karşı dava olarak açılan alacak davasının kabul edildiği uyuşmazlıkta; asıl ve karşı davadaki talepler birbirleriyle bağlantılı olduğundan, (alacak davasında hükmedilen alacak ve fer'ilere ilişkin) ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağı-
Takip konusu ilamda, alacağın tahsiline ilişkin hüküm kurulduğundan bu alacağın infazı için hüküm fıkrasının kesinleşmesi gerekmeyeceğinden, şikayetin reddi gerekeceği-
Borçlunun İcra Mahkemesi'ne başvurusu kabul ettiği kısım dışındaki miktarın ilama aykırı olduğu nedenine dayalı takibin iptali istemine ilişkin şikayet olduğu, bu ilama aykırılık şikayetinin icra mahkemesince süresiz olarak degerlendirilip sonuca bağlanması gerektiği-
Takip konusu ilam tarihinin 11.06.2013'den öncesine ait olduğu ve ASnayasa Mahkemesi'nin 01.11.2012 tarihinde 6111 sayılı Yasa'nın Geçici 2. maddesini iptal ettiği nazara alınarak, borçlu aleyhine haciz uygulanmasında hukuka aykırı bir yön bulunmadığı, mahkemece şikayetinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Dava kullanılmayan dönem için intifa bedeli karşılığı sebebsiz zenginleşme nedeniyle açılan alacak davası olduğundan, icra takibine konulabilmesi için kesinleşmesi gerekli olan ilamlardan olmadığı, mahkemece, şikayetin reddi gerekeceği-
Takip dayanağı ilamda borçlunun vekil ile temsil edilmesi nedeniyle icra takibinde tebliğ işleminin vekile yapılması gerektiği, takibin iptali talebinin içinde bu istemin de değerlendirilebileceğinin kabulü gerekeceğinden, mahkemece şikayetçinin talebi de dikkate alınarak icra emrinin vekile tebliği suretiyle takibe devam edilmesi yönünde hüküm kurulması gerekeceği-
İlamın esasına ilişkin hüküm kısmı kesinleşmeden yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin kısmı da icra takibine konu edilemeyeceğinden, mahkemece şikayetin tümden kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Takip dayanağı ilamda her ne kadar satışı vaad edilen taşınmazın bedeline hükmedilmiş ise de; mahkemece tapu iptali tescil talebi, bir başka anlatımla, taşınmazın aynı tartışıldığından, uyuşmazlığın özünde ayni hakka ilişkin mülkiyet ihtilafı bulunmakla bu ilam kesinleşmeden infaz edilemeyeceği, mahkemece, borçlunun talebiyle bağlı kalınarak icra emrindeki ve bu alacağın işlemiş faizi dışındaki tüm alacak kalemleri yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-