Tebligat Kanununun 21 ve Tebligat Tüzüğü‘nün 28. maddesi uyarınca; muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek kişilerin hiçbirisi gösterilen adreste bulunmazsa; tebliğ memurunun bu kişilerin adreste bulunmama sebeplerini, bilmesi muhtemel konusu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti, zabıta âbir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp imzalatması, imzadan kaçınmaları halinde bu durumu da tutanağa yazıp imzalamaları (imzalatmaları) gerekeceği, ayrıca, tebliğ sırasında hazır bulunmayan muhatapların, tevzi (dağıtım) saatlerinden sonra adrese geldiğinin (döndüğünün) beyan edilmesi halinde, bunun tebligat parçasına yazılıp imzalanması gerekeceği–
HUMK’nun 62-68, Avukatlık Kanunu 41, Tebligat Kanunu 11.maddeleri gereğince vekille takip edilen işlerde tebligat vekile yapılacağından icra müdürünün icra emrinin asıla çıkarılması suretiyle, anılan yasa hükümlerine aykırı işleminin varlığı açık ve vekil yerine asile yapılan bu tebligatın da usulsüz olduğu-
Tebligat sırasında adresinde bulunmayan muhatabın «tevziat (dağıtım) saatinden sonra adresine dönüp dönmeyeceği»nin tebligat parçasında belirtilmesinin, gerçek kişiler yönünden zorunlu olduğu, tüzel kişi muhataplar bakımından bunun belirtilmemiş olmasının tebligatın hükümsüzlüğünü gerektirmeyeceği–
İşe gittiği açıklanan muhatabın, tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmediği tebligat parçasında belirtilip ilgililere imzalatılmadıkça, tebligatın usulüne uygun sayılmayacağı–
İlanen tebligat yapılabilmesi için «muhataba Teb. K. ve Teb. Tüz.’ne göre tebligat yapılamamış olması» «yapılan soruşturmaya rağmen ikametgahının meskeninin/işyerinin tesbit edilememiş olması» gerektiği–
Muhatabın tebligatın verilmek istendiği sırada adreste bulunmaması halinde, «adreste bulunmama sebebi» PTT memurunca araştırılmadan tebliğ evrakının muhtara bırakılmasının usulsüz sayılacağı–