Takipten sonra borçlu bankaya T.M.S.F. tarafından el konulması halinde, yeni oluşan tüzel kişiliğe tekrar ödeme emri tebliğinde usulsüzlük bulunmadığı (çünkü bu durumda; «takipte taraf değişmesi»nin söz konusu olmadığı)–
Tebligat Kanunun 21. maddesine göre, ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarihin «tebliğ tarihi» sayılacağı–
«Muhatabın tevziat saatlerinden sonra adrese döndüğü»nün, tebliğ memuru tarafından bunu beyan eden komşuya imzalattırılmamış olması halinde, tebliğ işleminin usulüne uygun sayılmayacağı–
«Tüzel kişinin güvenlik görevlisine yapılan tebligatın geçerlik koşulları»
HUMK. 76’ya (şimdi; HMK. 33'e) göre hukuki nitelendirmeyi yapmak hakimin görevi olduğundan, dilekçede «gecikmiş itiraz»dan bahsedilmiş olmasının, uyuşmazlığın «usulsüz tebligat nedenine dayalı şikayet» olarak algılanıp çözüme kavuşturulmasına engel teşkil etmeyeceği–
Milli Eğitim Bakanlığı yerine Merkez Saymanlık Müdürlüğüne yapılan tebligatın geçerli olmayacağı–
İcra mahkemesinin (tetkik merciinin) «tebligatın usulsüz olduğu»nu -bu konuda ilgililer (borçlular) tarafından usulüne göre, süresi içinde yapılmış bir şikayet bulunmadıkça- kendiliğinden gözetemeyeceği–
İcra mahkemesince ‘tebligatın usulsüzlüğü’nün kabul edilmiş olması halinde mahkemece ‘öğrenme tarihinin tespiti’ ile yetinilerek ayrıca ‘tebligatın iptaline’ karar verilemeyeceği–
Tebligat Kanunun 21. maddesine göre yapılan tebliğ işleminin, Tebligat Tüzüğünün 30. maddesine göre «2 nolu inkar kağıdı»nın kapıya asılmış olmadıkça usulsüz sayılacağı–