Uygulamada HMK'nın 294/4. maddesinin getirdiği ayrıcalığa dayanılarak bazı zorunlu nedenlerle sadece hükmün sonucu tutanağa geçirilip tefhim edilmekte, gerekçeli kararın daha sonra yazıldığı, bu gibi hallerde HMK'nın 297. maddesine uygun olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça gösteren, tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara daha sonra yazılan gerekçeli kararın uygun olmasının zorunlu olduğu-
'Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılacağı- Mahkeme kararlarında her iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, ret ve üstün tutma nedenleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonucu ve hukuki sebeplerin açıkça gösterilmesinin zorunlu olduğu- İhtiyati tedbir talebinin reddine karar verilirken, gerekçelerin karar yerinde tartışılmaması ve hangi hukuki sebeple karar verildiği gösterilmeden gerekçesiz olarak ret kararı verilmesinin hatalı olduğu-
Tefhim edilen ve duruşma tutanağına geçirilen hüküm sonucu ile gerekçeli karar arasındaki aykırılık diğer yönler incelenmeden tek başına bozma sebebi olduğundan; mahkemenin, 10.04.1992 tarihli 7/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gözetilerek yeniden karar oluşturması gerektiği-
Mahkemece; kısa kararda davalı baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki düzenlenmediği halde gerekçeli kararın hüküm kısmında davalı ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki düzenlenmesine karar verilerek kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmasının, diğer yönler incelenmeden tek başına bozma sebebi olduğu-
Mahkemece; kısa kararda velayeti anneye verilen ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulması yönünde karar verilmemişken, gerekçeli kararda ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilerek kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmış ve bu durum tek başına bozma sebebi olduğundan; mahkemenin 10.04.1992 tarihli 7/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı gözeterek yeniden karar oluşturması gerektiği-
Tedbir ve iştirak nafakası yönünden, tefhim edilen kısa karar ve buna uygun yazılan gerekçeli kararın hüküm fıkrası ile gerekçe de çelişki yaratıldığından, mahkemece verilen bu kararın bozulması gerektiği-
Kısa kararda velayeti anneye verilen ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmadığı halde, gerekçeli kararda ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına hükmedilerek kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmasının diğer yönler incelenmeden tek başına bozma sebebi olduğu-
Mahkemece kısa kararda davalı erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesine rağmen, gerekçeli kararın hüküm kısmında, davalı erkeğin maddi ve manevi tazminat talepleri hakkında hüküm kurulmamış ve kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır dolayısıyla tefhim edilen ve duruşma tutanağına geçirilen hüküm sonucu ile gerekçeli karar arasındaki aykırılık diğer yönler incelenmeden tek başına bozma sebebi olduğu-
Mahkemece kısa kararda davalı kadının maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası taleplerinin reddine karar verilmesine rağmen, gerekçeli kararın hüküm kısmında, davalı kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilerek, kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmasının, diğer yönler gözetilmeden tek başına bozma sebebi olduğu-
Davada taraf olmayan 3. kişilerin haklarının ihlal edilmeyeceği- Davada taraf sıfatı bulunmayan dava dışı 3. kişinin haklarının ihlal edilmiş olması halinde, temyiz hakkının bulunduğu- Davaya konu çekin ciro yolu ile hamili olan banka açılan menfi tespit davasında taraf olmadığından çekin iptaline yönelik olarak verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu-