İster brüt, ister net miktarlar talep edilsin, hüküm fıkrasında işçilik alacağı miktarları gösterildikten sonra net mi yoksa brüt mü olduğunun açıkça belirtilmesi gerektiği-
Mahkemece gerekçede formüle göre yapılan hesaplamaya itibar edildiği belirtilmiş ise de kısa karar da ......... TL değer kaybı ve ....... TL ekspertiz fatura giderine hükmedildiği, bu haliyle kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulduğu, bu durumun HMK'nin 294/3. maddesine aykırılık teşkil ettiği-
Kazanılmış hakları ortadan kaldırıcı nitelikte sonuçlara yol açan yorumların Anayasanın 2. maddesinde açıklanan “Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir hukuk devletidir” hükmüne aykırılık oluşturacağı gibi toplumsal kararlılığı, hukuksal güvenceyi ortadan kaldırıp, belirsizlik ortamına neden olacağı- Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına karşı direnme kararı vermesi ile direnme kararı lehine olan taraf yararına bir usulü kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usulü kazanılmış hak gerçekleşebileceği- Usulü kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada, ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerektiği-
Mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı kısa kararda; taraflarca takip edilmeyen dava dosyasının 3 ay içinde yenileninceye kadar HMK 150/1.maddesi uyarınca işlemden kaldırılması yönünde hüküm kurulduğu, mahkemece gerekçede ise HMK'nun 150/6. maddesi hükmü gereğince üçüncü kez takipsiz bırakılan davanın açılmamış sayılmasına şeklinde değiştirilerek kısa kararla gerekçeli kararın hüküm kısmı arasında çelişki oluşturulduğu, bu durumun HMK'nin 294/3. maddesine aykırılık teşkil ettiği-
Kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki çelişkinin giderildiği bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulmasına karar vermek gerektiği- Kısa kararda "Davanın kabulüne, davalılar arasında gerçekleşen ruhsat devrine ilişkin tasarrufun iptaline, davacı alacağını karşılayacak miktarda davacıya haciz ve cebri icra yetkisi tanınmasına" denildiği halde, gerekçeli kararda "Davanın kabulüne; .. Maden ruhsatının ... tarihinde davalı... tarafından diğer davalı ... Şirketine devrine ilişkin tasarrufun iptaline, ..İcra Müdürlüğünün .......... sayılı dosyasında davacıya haciz ve cebri icra yetkisi tanınmasına, .. İcra Müdürlüğü'nün ..... sayılı dosyasında davacıya haciz ve cebri icra yetkisi tanınmasına," denilmesi nedeniyle, kararın bozulması gerektiği-
Üçüncü kişinin alacaklı yerine geçerek onun haklarına sahip olmak amacıyla ödeme yapması durumunda ödeme yapan kişiye halefiyet hakkını tanıdığı, bu hakkın kullanılabilmesi için borçlunun bu hususu alacaklıya ihbar etmesi ve borcun ödenmesi şartlarının gerçekleşmesi gerektiği- Direnmeye ilişkin kararın, açık, infazda şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde, usulün aradığı niteliklere haiz olması gerektiği aksi halde teknik anlamda bir direnme hükmü olmayacağı-
Kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunmasının bozma sebebi olduğu, bu nedenle mahkemece yapılacak iş, tefhim edilen kısa karara uygun gerekçeli karar ve buna uygun hüküm oluşturmak olup buna aykırı direnme kararının usul yönünden bozulması gerekeceği-
Gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratır ve infazda tereddüt oluşturur şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı, kararın bozulması gerektiği-
Davaya konu tazminattan her iki davalının mı yoksa sadece davalılardan birinin mi sorumlu tutulduğu konusunda, kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm fıkraları arasında çelişki yaratıldığı, bu durumun, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 294/3. maddesine aykırılık teşkil ettiği- Eldeki itirazın iptali davasının dayanağı olan ilamsız icra takibinin borçlusu olmadığı için itirazın iptali davasında davalı olarak yer alması mümkün olmayan; ayrıca, sadece dava ihbar olunan konumunda olan şirketin bu yolla da davanın tarafı haline gelmeyeceğinin gözetilmeyişinin ve adı geçen sigorta şirketi için de hüküm tesisinin doğru olmadığı- DASK poliçesi kapsamındaki deprem rizikosunun gerçekleşmesinden sonra yapılan zeyilnamedeki sigorta bedelinin, kural olarak sadece zeyil tarihinden sonraki rizikoları temin edeceği; ancak, davacıya ait konutun ağır hasar görüp yıkımına karar verilmesinden (tamamen yok olmasından) sonra zeyilname ile konut M2'sinin 100'den 140'a çıkartılmasında ve tamamen yok olan bir konut için ileriye dönük zeyilname düzenlemesinde davalı DASK'ın hukuki yararı bulunup bulunmadığının hükümde tartışılıp gerekçelendirilmesi ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Destekten yoksun kalma nedeniyle maddi ve manevi tazminat ile cenaze ve defin gideri istemi-