Tapu kaydının dayanağı sebep “idari işlem veya resmi senet” herhangi bir nedenle geçersiz hale gelmişse, tapu kaydı yolsuz tescil durumuna düşeceği, Belediye Meclis kararına dayanmayan ve geçerli olmayan bir sözleşme ile çekişmeli taşınmazı edinen davalının “tapu siciline itimad” prensibine sığınamayacağı-
Medeni Kanunun 706. Borçlar Kanununun 213 ve 238. maddeleri gereğince tapulu taşınmazların temlikinin genel kural gereği resmî şekil-de yapılması zorunlu ise de; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B-b. maddesinin bu kuralın istisnasını oluşturduğu (Kural olarak tapu dışı satımlar geçersiz (MK.705) ise de, ancak 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B-b maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşmesi halinde tapu dışı satıma geçerlilik tanınabileceği) -
Yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve 1.4.1974 tarihli 1/2 sayılı İçt. Bir. K.’da açıklandığı gibi; muvazaalı temliklerde görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de MK.706 (ve BK.213; şimdi; TBK. mad. 237, Tapu K. 26)’da öngörülen şekil koşullarından yoksun olduğundan geçersiz sayılacağı, bu hususu miras hakkı çiğnenen tüm mirasçıların ileri sürerek muvazaa hukuksal nedeniyle tapu iptal ve tescil davası açabilecekleri, bu davada; muvazaalı bir işlemin söz konusu olup olmadığının saptanması için; ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve mâkul bir nedenin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılması gerekeceği -
Tapulu taşınmazın haricen satışı geçersiz olduğundan, harici satış senedine göre verilenlerin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri alınabileceği -
«Taşınmaz malın müşterek alındığını ve satış bedelinin ödendiğini» ifade eden ortaklardan birinin bu beyanının aksini yazılı delil ile ispat etmek zorunda olduğu -
MK.706 hükmünün «mülkiyeti geçiren sözleşmeler»le ilgili olduğu, «taksim sözleşmesi»nin bu nitelikte olmayıp «borç yükleyen bir sözleşme» olduğu-
Derdest tapu iptali ve tescil davasında fer’i müdahil durumunda bulunan fakat taşınmazı iktisap ettiği kayden anlaşılan kimse aleyhine hüküm kurulamayacağı -