Taşınmaz satış vaadine ilişkin bir sözleşmenin sadece kişisel bir hak doğuracağı ve vaat alacaklısının sözleşmeden doğan bu kişisel hakkını ancak sözleşmenin tarafına (satış vaadinde bulunana) karşı ileri sürebileceği, ne var ki; Özel Daire bozma ilamında da belirtildiği gibi; somut olayda, taraflar arasında resmi şekilde düzenlenen 15.02.2004 günlü satış vaadi sözleşmesi 24.08.2005 tarihinde tapuya şerh edilmekle, sözleşmeden doğan kişisel hakkın güçlendirildiği, güçlendirilmiş bu kişisel hakkın, sonraki malikler yanında, satıcının sonradan iflası üzerine oluşturulan iflas idaresine karşı da ileri sürülmesinin ve eldeki davada olduğu gibi, iflas idaresinin satış vaadi sözleşmesini ifaya zorlanmasının, başka bir ifadeyle sözleşmeye konu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacılar adına tescilinin istenmesinin hukuken olanaklı olduğu-
Davacının iradi olarak temliki gerçekleştirdiği sabit olup, hata ve hileye düşürüldüğünden söz etme olanağının bulunmayacağı, diğer taraftan, davacı tarafından davalıya yapılan temlik hukukiliğini koruduğuna göre, son kayıt maliklerinin ediniminin davacı açısından sonuca etkisi olamayacağı-
Muvazaaya konu edilmesi gerekli olan miktarın miras bırakandan temlikle davalıya intikal eden 1408 no’lu parselin imar uygulaması sonucunda ne miktarının 348 ada 8 ve 352 ada 2 no’lu imar parseline yansıdığı orantı kurularak saptanmak suretiyle bu miktarla bağlı kalınarak davacının payı oranında kabul kararı verilmesi gerekirken, anılan 2 ve 8 no’lu parsellerin tamamının miras bırakandan temlik edildiği kabul edilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş olmasının doğru olmayacağı-
Bir konutun veya taşınmazın ortağa tahsis edilmiş olmasının, kendiliğinden mülkiyet hakkının ona geçmesi sonucunu doğurmayacağı, tahsisin kooperatif ile ortak arasındaki iç ilişki de bir hak bahşedeceği ve koşulları oluştuğu takdirde ancak kooperatife karşı tapu iptal ve tescil talebinde bulun­ma hakkı vereceği- Ortağın kooperatife karşı tapu iptal ve tescil isteminde bulunabilmesi için öncelikle talep tarihi itibariyle ortaklığa karşı olan tüm borçlarını yerine getirmiş olması gerekeceği-
Vakıflar bölge müdürlüğünün yargı harçlarından muaf olmadığı-
İcra Dairesinde gerçekleştirilen cebri ihale sonucunda mülkiyet ihale anında alıcıya intikal edeceği; bu noktada taşınmaz malikinin malik sıfatının sona ereceği ve taşınmazın eski, malikinin mülkiyetini gösteren tapu kaydı da yolsuz hale geleceğinden tapu kaydına bakarak eski malikten mülkü satın alanın mülkiyeti kazandığının kabul edilemeyeceği-
1163 s. Kooperatifler Kanunu hükümleri uyarınca, salt kura çekiminin ortağa mülkiyet hakkı kazandırmayacağının açık olduğu; ancak, ortağın kura ile kendisine isabet eden konutun önüne yapılan yapının kaçak olduğu iddiası ile yıktırılarak eski hale getirilmesi için -ayni hakka dayanmaksızın- dava açmakta mutlak hukuki yararının olduğu-
Davalıların miras bırakanının açmış olduğu tescil davasında hazine taraf olmadığından, anılan tescil ilamının hazineyi bağlamayacağı-
BK'nın 225/2. maddesi hükmü gereğince ihtiyari açık artırma yoluyla yapılan satışlarda satış, ihale memurunun ihaleyi açıklamasıyla gerçekleşir ise de, aynı Yasa'nın 231 ve TMK'nın 705. maddeleri gereğince, mülkiyetin ancak tapuya tescille geçeceği-
Şirket yetkilisinin, azledilen vekil ile inşaat nedeniyle iş ilişkisi içinde olduğu ve diğer davalı arsa sahiplerinin paylaşım anlaşmazlığı nedeniyle vekaletten azli bildikleri veya bilebilecek durumda olduklarının kabul edileceği-