Davacı tarafça, akdin konusunu teşkil eden asıl taşınmaz olduğu ileri sürülen 1687 parsel sayılı taşınmazın davacı adına tapuda kayıtlı olmadığı ve köyde adına kayıtlı başka taşınmaz da bulunmadığı belirlendiğine göre; öğrenme olgusunun temlik tarihinden sonraki bir zamanda gerçekleştiğinin kabul edilemeyeceği, hal böyle olunca; mahkemece, davanın hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddi gereğine işaret eden ve Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekeceği-
Taşınmazın ihale tarihinde mülkiyetinin alıcıya geçeceği, mülkiyetin alıcıya geçmesi için tapu siciline tescilin gerekli olmayacağı, ihale ile mülkiyeti alıcıya geçen taşınmazın nefi ve hasarının ( yararı ve zararı) alıcıya geçeceği, alıcıya ihale edilen taşınmazın bir üçüncü kişi tarafından işgal edilmekte ise, ihalenin kesinleşmesi ile alıcının icra dairesinden üçüncü kişinin taşınmazdan çıkarılmasını isteyebileceği, bu durumda alıcının öncelikle İİK.m.135/2 deki unsurları içeren bir muhtırayı taşınmazı işgal eden üçüncü kişilere göndermesi ve 15 günlük süre tanımasının gerekeceği, üçüncü kişinin taşınmazın ihalesinden önceki bir tarihten beri kiracı olduğunu resmi bir belge ile belgelendirmemesi durumunda, 15 günlük sürenin bitiminden itibaren ecrimisil talep hakkının doğacağı-
Tapu Sicili Kütüğü' nün 25. maddesi uyarınca kütükte bulunması zorunlu bilgiler; malikin adı, soyadı, baba adı edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarasından ibaret olduğundan, Tapu Kütüğü 'nde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgisinin tapu kaydına ilavesi veya düzeltilmesinin dava yoluyla istenemeyeceği-
İ.lı işleme dayalı olup dinlenirliği kabul edilen iddiaların isbatı, şekle bağlı olmayan yazılı delil olup,inanç sözleşmesi olarak adlandırılan bu belgenin sözleşmeye taraf olanların imzasını içermesi ve en geç sözleşme konusu işlem tarihinde düzenlenmiş olmasının gerekeceği-
Hazine mahkemeye ibraz edilen ve tapu dairesinde mevcut olan tapu kayıtlarından hangi kayıtlara neredeki taşınmazlara ilişkin olarak dayanıldığının açıklattırılması, tapuların tedavül görüp görmediği saptanıp, tesisinden itibaren tüm geldi ve gittikleri ile birlikte celp edilmesi, bu kayıtlar ile birlikte ecrimisil kayıtlarının olabildiğince yaşlı ve yansız yerel bilirkişiler ve taraflarca bildirilen tanıklar aracılığıyla, harita ve kadastro uzmanı bilirkişi yardımı ile zemine uygulanması; gerektiğinde komşu tapu kayıtları da getirtilerek, karşılaştırmalar yapılıp, keşfi izlemeye elverişli harita ve krokiler düzenlettirilmesi; dava konusu taşınmazların duraksamaya yer vermeyecek bir şekilde hukuki durumunun belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesinin gerekeceği-
Hazine mahkemeye ibraz edilen ve tapu dairesinde mevcut olan tapu kayıtlarından hangi kayıtlara neredeki taşınmazlara ilişkin olarak dayanıldığının açıklattırılması, tapuların tedavül görüp görmediği saptanıp, tesisinden itibaren tüm geldi ve gittileri ile birlikte celp edilmesi, bu kayıtlar ile birlikte ecrimisil kayıtlarının olabildiğince yaşlı ve yansız yerel bilirkişiler ve taraflarca bildirilen tanıklar aracılığıyla, harita ve kadastro uzmanı bilirkişi yardımı ile zemine uygulanması; gerektiğinde komşu tapu kayıtları da getirtilerek, karşılaştırmalar yapılıp, keşfi izlemeye elverişli harita ve krokiler düzenlettirilmesi; dava konusu taşınmazların duraksamaya yer vermeyecek bir şekilde hukuki durumunun belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesinin gerekeceği-
Cebri satış sonucu kazanılan mülkiyet hakkı ile ilama dayalı kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakkın çatışması durumunda; öncelikli ve düzgün sebebe dayalı olana değer verilmesi gerekeceği–
Yirmi yıllık hak düşürücü süre Anayasa Mahkemesinin iptal kararından önce dolduğundan; Yerel Mahkemece taşınmazın, gerçek hak sahibi durumuna gelen davacı idare adına tesciline karar verilmesinin ve aynı nedene dayalı direnme kararının usul ve yasaya uygun olduğu-
