Üzerinde yapılaşma bulunan ve yasa hükümleri gereğince özel mülkiyete konu olabilen, maliki Hazine veya İl Özel İdaresi olan ya da idaresi Vakıflar Genel Müdürlüğü 'ne ait olan taşınmazlarda; imar, ıslah veya kadastro planı henüz yapılmamışsa, bu usuli işlemleri gerçekleştirmek için taşınmazın sicil kaydının Belediyeye devredileceği; devirdeki amacın, mülkiyetin Belediyeye devri olmayıp, görevi ve yetkisi gereği birtakım usuli işlemlerin gerçekleştirilmesinin olduğu-
Tapu kaydına dayanılarak açılan bir iptal davasında, ayrıca tescil isteğinde bulunulmamış olmasının iptal davasının reddi için başlı başına bir sebep teşkil etmeyeceği-
Elbirliği mülkiyetine tâbi taşınmazla ilgili noterce düzenlenen satış vaadi sözleşmesinin uygulanabilir duruma gelmesi, taşınmazdaki elbirliği mülkiyeti rejimine son verilerek paylı mülkiyetin tesis edilmesi ile mümkün olup; bu aşamadan önce açılan davada payın satış vaadi alacaklısına devir ve temlikinin mümkün olmayacağı-
Davacıların tapu kayıtlarının geçersiz olup; taşınmazın nitelik olarak tapuya bağlanacak ve özel mülk olacak yerlerden bulunmamasına, miktar artırımının usulüne uygun yapılmamasına, davacıların dayandıkları tapu kaydının dava konusu taşınmaz dışında başka parsellere de revizyon görmüş olmasına göre ve temel tapu kaydının da miktarından fazla olarak 32 sayılı parsele uygulanıp bu parselin kaydın miktarından da fazla olarak 39.262 m2 yüzölçümü ile davacıların halefleri adına hükmen kesinleştiği, 32 sayılı parsele ait tapulama mahkemesi dosyasında orman kadastro haritasının uygulamasına ilişkin işlemlerin davacıları bağlayacağı ve davacılar ve aleyhine kesin hüküm olmasa bile güçlü delil oluşturacağının gözetilmesinin gerekeceği-
İhtiyari açık arttırmada, “mülkiyet” tescil ile geçeceğinden ve davacılar ancak tescil kararından sonra “yeni malik” olarak sözleşmenin halefi haline gelebileceklerinden, bu tarihten önceki kira paralarının kendisine ödenmesini istemeyecekleri-
Mülkiyet hukukundan kaynaklanan tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin davaya bakma görevinin Aile Mahkemesine ait olmayıp Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu- Tarafların, önceden karı-koca olmalarının, ileri sürülen iddianın niteliğine göre çekişmenin Aile Mahkemesinde çözüme kavuşturulması için neden teşkil edemeyeceği-
Belediye encümeni tarafından yapılan belediyeye ait taşınmaz satışlarının geçerli olabilmesi için belediye meclisince belediye encümenine yetki verilmiş olması gerekeceği-
Hazinenin, taşınmazın zilyetlikle edinilemeyecek yerlerden olduğu ve Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden bulunduğu iddiasını ileri sürmesi karşısında, dava konusu taşınmazda nitelik itibariyle ağır basan orman, mera, taşlık kayalık yer gibi iddiaların araştırmasının yapılmasını da gerektireceğinden; direnme kararında sözü edilen, Hazinenin yargılama sırasında mera iddiasının bulunmadığı yönündeki gerekçenin kabulünün olanaklı olmayacağı-
Var olsa dahi ortak miras bırakan ile bulunan inanç ilişkisinden doğan hakların taşınmazın davalı şirket adına tescilini sağlayarak şirket lehine vazgeçmiş sayılacağından katıldığı işlemden dönerek istemde bulunmasının doğru bulunmadığı-
