Mevcut belge ve deliller ile ağırlıklı olarak bilirkişi ve tanık sözleri uyarınca dava konusu taşınmazın murislerine ait iken onların ölümü ile mirasçılar arasında yapılan rızai taksim sonucunda davacıya isabet ederek zilyetliğin davacıya devir ve teslim edildiğinin anlaşılmasına ve davanın Kadastro Mahkemesinde görülüyor olmasına göre davacının kendi adına tescil talep edebileceğine; sonuçta 3402 sayılı Kadastro Kanununun uygulanması yönünden ön sorun bulunmadığı-

Taraflar arasındaki “kadastro tespitinin iptali ve tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Narman Kadastro Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 27.11.2008 gün ve 2007/2 E., 2008/44 K. sayılı kararın incelenmesinin davalılarda ...