İpoteğe ilişkin işlem davacının rızası alınmaksızın tesis edildiğinden tasarrufun iptali, ipotek sebebi ile icra müdürlüğü tarafından yapılan satış islemlerinin iptali, eski hale iadesi ile tapu kaydına aile konutu şerhi konulması talebine ilişkin davalarda görevli mahkemenin, aile mahkemesi olduğu-Aile konutu olarak kullanıldığı ileri sürülen taşınmaz, davanın açılmasından sonra ihale ile satıldığından, davanın konusu kalmadığından "karar verilmesine yer olmadığına" kararı verilmesi gerekeceği-
İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin (Kadıköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin) yetki alanının Kartal ilçesini de kapsadığı- Eldeki davalar, Kadıköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesine ve Kadıköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesine hitaben yazılan dava dilekçeleriyle açılmış ve davalar birleştirilerek Kadıköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmeye devam edilmiş olup İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi (Kadıköy Asliye Ticaret Mahkemesi) ile Kartal Asliye Hukuk Mahkemesi arasındaki ilişki yetki değil iş bölümü ilişkisi olup, taraflarca somut uyuşmazlıkta dava tarihi itibariyle uygulanması gereken 6762 s. TTK'nda öngörülen düzenlemeye uygun işbölümü itirazı da yapılmadığından, davada İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğu-
Taraflar arasında başlangıçtan beri geçerli bir sözleşme bulunmadığına göre, iade anında hapis hakkı tutarının tayininde taşınmazın rayiç değerinin ödenmesinin düşünülemeyeceği- El atmanın önlenmesi davasında belirlenecek rayiç bedel ile zorunlu ve yararlı giderlerin ödetilmesini istemiş olmakla, “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince ödediği bedelin iadesini de denkleştirici adalet ilkesi uyarınca talep ettiği kabul edilerek, sözleşme tarihinde ödenen satış bedelinin yukarıdaki ölçütler gözetilerek dava tarihi itibariyle ulaşacağı alım gücü belirlenerek; güncellenmiş bu bedel üzerinden hapis (alıkoyma) hakkı tanınarak el atmanın önlenmesine karar verilmesi gerekeceği-
TMK 705'e göre taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescille olsa da, cebri icra yolu ile satışlarda ihale anında mülkiyetin alıcıya geçeceği- İhale alıcısının talebi üzerine icra müdürlüğünce, taşınmazın muhafaza ve idaresine ilişkin masrafların ihale bedelinden alınmasına karar verilmiş olup, bu karar usul ve yasaya aykırı olduğundan bu yöne ilişkin şikayetin kabulü ile icra müdürlüğünün anılan kararının iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Taraf teşkili, kamu düzeninden olup, davacı arsa sahiplerince tapu iptal ve tescil talebi yanında tapu kayıtları üzerindeki muhtelif nitelikteki takyidatların da kaldırılması istenmiş, mahkemece takyidatların lehtarı olan kişilerin davaya katılması sağlanmadan tapu iptal ve tescil kararı verilerek davada taraf olmayanlar aleyhinde hüküm tesis edilmiş olduğundan, takyidat sahiplerinin taraf olmadığı bir davada verilen kararın onlara karşı infaz edilmesi olanağı bulunmadığı gibi davada taraf olmayanın durumu tartışılarak, onun leh veya aleyhinde bir karar da verilemeyeceği-
Haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı taşınmaz için üçüncü kişinin açmış olduğu tapu iptal ve tescil davasının haciz tarihindeki mülkiyet durumuna etkisi olmayacağı, icra müdürü haciz işlemini yaparken haciz tarihinde, taşınmazın borçlu adına kayıtlı olmasının zorunlu ve yeterli olduğu-
Yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin davada, İcra Hukuk Mahkemesinin ihalenin feshi kararının kesinleşip kesinleşmediğinin tespit edilerek, kesinleşmiş ise davanın kabulüne, kesinleşmemiş ise sonucu beklenerek oluşacak duruma göre bir karar verilmesi gerektiği-
Kural olarak tapu iptali ve tescil davalarında davanın, kayıt malikine, kayıt maliki ya da malikleri ölüyse mirasçılarına yöneltilerek açılacağı, ancak taşınmaz dava tarihi itibari ile tapuda paylı mülkiyet hükümlerine göre kayıtlı iken, mirasçılardan sadece bir veya bir kaçına dava açılmış olması halinde, diğer kayıt maliklerinin mirasçılarının davaya davalı olarak dahil edilerek hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olacağı-
Bir mirasçının diğer mirasçıya karşı her zaman miras payı oranında iptal ve tescil isteğinde bulunabileceği ve bu davayı kabul eden davalıların miras payları yönünden iptal ve tescile karar verilmesi gerekeceği-
Miras payları oranında tapu iptal ve tescil istenen davada, davalılar taşınmazların paylaşıldığını iddia etmiş ise, kural olarak taksim olgusunun yazılı olarak ispatlanması gerekeceği, ancak, davalı tanıkları ve yerel bilirkişi taksimin yapıldığını söylemiş ise, bu durumda taksimin yapıldığının kabulünün gerekeceği-