İflasın ertelenmesi davasında verilen tedbir kararında borçlu hakkında hiç bir takip yapılmamasına karar verildiğinden tedbir ara kararından sonra başlatılan takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
İpoteklerin kefillerin kefalet borcu için tesis edilmediği bu durumda, 6098 sayılı TBK'nın 586. maddesi gereğince ipoteğin kefillerin borcu için verilmediği anlaşılmakla, bu gerekçeyle kefiller yönünden talebin reddinin doğru görülmediği- İflasın ertelenmesi davası esnasında icra takibinin önlenmesi yönünde verilmiş tedbir kararı, ihtiyati haciz kararı verilmesi için engel teşkil etmeyeceği-
İİK 179/b maddesine göre, erteleme kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 Sayılı Kanuna göre yapılan takiplerde dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamayacağı ve evvelce başlamış takiplerin de duracağı- Mahkemece, Asliye Ticaret Mahkemesi'nin iflasın ertelenmesi davasında verilen ihtiyati tedbir kararı doğrultusunda şikayetçi borçlu hakkındaki takibin iptali yerine şikayetin reddi yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu, mahkeme kararının bozulması gerekeceği-
Borçlunun başvurusunun, İİK'nun 179/b. maddesinin uygulanmasına ilişkin şikayet olup yasanın emredici hükmünden kaynaklandığından ve kamu düzenine ilişkin olduğundan İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süreye tabi olmadığı-
Yalova 1. Asliye Hukuk Mahkemesi kararı ile her ne kadar iflasın ertelenmesi istemiyle açılan dava kapsamında ihtiyati tedbir kararı verilmiş ise de, verilen bu karar içeriğince rehinli alacaklara ilişkin takip yapılamayacağı hususunda bir tedbirin bulunmadığı, rehinli alacaklar İİK'nun 206/1. maddesi kapsamında sayılan alacaklar arasında yer almadığından borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılabileceği ve takibe devam edilebileceği-
İİK.nun 179/b madde hükmü gereğince açılan iflasın ertelenmesi davası nedeniyle verilen bu tedbir kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 Sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere, hiçbir takip yapılamayacağı ve evvelce başlamış takiplerin de duracağı-
Prim borcunun ödenmemesinde doğrudan sorumluluğu bulunmayan üst düzey yönetici yönünden iflasın ertelenmesi kararının "haklı neden" oluşturduğu, bu sebeple, iflasın ertelenmesine ilişkin devam eden yargılama sırasında, borçlu şirket hakkında yapılan icra takiplerinin, ihtiyati haciz ve tedbir uygulamalarının tedbiren durdurulmasına ilişkin mahkeme kararlarının iflasın ertelenmesi işlemleri ve haklı sebep kapsamında değerlendirilmesi gerekeceği-
İhtiyati haczin icra takip işlemi olmadığı hususunun, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 16.02.2000 gün ve 2000/12-49 Esas 2000/94 Karar sayılı ilâmında açıkça ifade edildiği, bu nedenle ihtiyati tedbir kararında açıkça tedbirin ihtiyati hacizleri de kapsayacağı belirtilmediği sürece, icra takiplerinin durdurulması yönünde verilen tedbir kararının, ihtiyati haczin infazını engellemeyeceği-
Tedbir kararının verildiği tarihten sonra ihtiyati haciz uygulamalarının yapılmasının mümkün olmadığı-
İcra mahkemesinin gerekçesinde de belirtildiği üzere, icra müdürlüğünce takip durdurulmuş olduğundan, takibin iptali isteminin reddi yerine yazılı şekilde karar verilmesinin isabetsiz olduğu-