12. HD. 03.11.2016 T. E: 17524, K: 22833-
İflasın ertelenmesi davasının kamu düzenini ilgilendirmesi karşısında; HMK. mad. 325 uyarınca iflas avansının temini ile gerekli ilanların bu şekilde yapılması gerektiği-
İflasın ertelenmesi davasında verilen ihtiyati tedbir ara kararı ile “rehnin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ve yapılacak takiplerde muhafaza tedbirlerinin alınmaması ve satış yapılmaması yönünde açılan dava sonuna kadar ihtiyati tedbir konulması"na kararı verildiği anlaşıldığından, icra müdürlüğünce muhafaza tedbirlerinin alınmaması ve satışın yapılmaması gerekirken, takibin durdurulması yönünde işlem tesisinin doğru olmadığı-
Tedbir kararının, takiplerin durdurulmasına ilişkin olup, takip yapılamayacağının öngörülmemesi halinde, icra mahkemesince tedbir kararı yorumlanarak takibin iptalinin mümkün olmadığı- İflas erteleme kararında belirtilen 1 yıllık erteleme süresinin geçmesinden sonra takibe geçilmesi halinde, İİK. mad. 179/b'den kaynaklanan bir takip yasağının söz konusu olmayacağı-
Takip tarihine göre, takibe konu işçi alacağının, İİK'nun 206. maddesinin birinci sırasında yer alan, iflasın açılmasından önceki bir yıl içinde tahakkuk etmiş alacak olduğunun kabulü gerektiği-
Satış isteme süresine iflas erteleme davasına bakan mahkemece verilen tedbir kararlarının ayakta kaldığı sürenin eklenmesi gerektiği-  Sıra cetvelinde kendisine para düşmeyen ve sırası kendisinden önce olmayan alacaklıların şikayette hasım olarak gösterilmesinde hukuki yarar bulunmadığı-
Avalist borçlu tacir olmadığından HMK. mad. 17 uyarınca yapılan yetki sözleşmesinin kendisini bağlamayacağı, ancak bono üzerinde keşide yeri bulunmayan bonoda keşidecinin ad ve soyadının yanındaki yerine göre, borçlunun yetki itirazının reddine karar verilmesi gerekeceği- İflasın ertelenmesi davası kapsamında verilen ihtiyati tedbir kararı gözetilerek, mahkemece, borçlunun, tedbir kararı nedeniyle takibin durdurulması ve hacizlerin kaldırılmasına ilişkin şikayetin esasının incelenmesi gerektiği-
Takibe konu ilamın kıdem ve ihbar tazminatı alacağı ve fer'ilerine ilişkin olup, iflasın ertelenmesi davası devam ederken tedbir kararı verildiği, alacağın tahakkuk tarihi ilam karar tarihi (bozma sonrası), tedbir tarihinden geriye doğru 1 yıllık süre içinde kaldığından ve anılan alacağın İİK'nun 206. maddesinin birinci sırasındaki alacaklardan olduğu ve dolayısıyla tedbir kararının istisnası kapsamında kaldığı anlaşıldığından, takibin devamının mümkün olduğu ve teminat da iade edilemeyeceğinden icra müdürlüğü'nün ret kararı yerinde olduğu-
İflasın ertelenmesine ilişkin davaya bakan mahkemece, takip tarihinden önce verilen ara kararı ile, tedbir kararı tarihinden itibaren borçlu şirket hakkında yeni takip yapılamayacağına hükmedilmiş olduğundan, alacaklı tarafından borçlu şirket hakkında tedbir devam ettiği sürece takip yapılamayacağı-
Önce, şirket varlıklarının rayiç değerlerinin ve borca batıklığın tespiti, bu şartın mevcut olduğunun anlaşılması halinde de, iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığının, somut verilere dayalı olarak, bilimsel şekilde değerlendirilmesi gerektiğinden, bu hususlarda uzman yeni bir bilirkişi heyetinden önceki bilirkişi ve kayyım raporlarını, şirketin mali durumunu ve iyileştirme projesini değerlendiren; açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor alınıp, rapor içeriği 6100 sayılı HMK'nın 282. maddelerinde belirtildiği şekilde hukuksal değerlendirmeye tâbi tutularak bir karar verilmesi gerekmekeceği-