Mahkemece verilen tedbir kararında, tüm icra takiplerinin durdurulmasının kararlaştırıldığı takibin iptali yönünde bir hüküm bulunmadığına göre mahkemece, tedbir kararına uygun olarak, alacaklı tarafından başlatılan takibin durdurulması gerekeceği-
Mahkemece ihtiyati tedbir kararı verildikten sonra, alacaklı tarafından borçlu aleyhine icra takibi başlatılmış ise de; ihtiyati tedbir kararında, icra takibi yapılmamasına veya yapılacak takiplerin iptaline ilişkin bir hüküm mevcut olmayıp, yapılan ve yapılacak takiplerin durdurulmasına karar verildiği anlaşıldığından mahkemece, alacaklı tarafından başlatılan icra takibinin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde karar verilemeyeceği-
Mahkemece verilen "...şirket hakkında ihtiyati haciz, haciz, icra takibi, iflas takibinin tedbiren önlenmesine, ...'' şeklindeki ihtiyati tedbir kararının ihtiyati hacizleri de kapsadığı- Mahkemece verilen "...mevcut ve ileride yapılacak tüm takiplerin tedbiren durdurulmasına....'' şeklindeki ihtiyati tedbir kararının ihtiyati haciz kararının infazını engeller nitelikte olmadığı- Mahkemece verilen "...yapılacak tüm takiplerin ve ihtiyati hacizlerin tedbiren durdurulmasına...'' şeklindeki bir diğer tedbirin ihtiyati hacizleri de kapsayacağına karar verilmişse de; bu karar verildiği tarihten itibaren sonuç doğuracağından bu tarihten önce uygulanan ihtiyati hacizleri etkilemeyeceği-
Borçlu şirket yönünden, iflasın ertenlenmesi davası kapsamında tedbir kararı verilip verilmediği araştırılması gerekeceği-
6183 s. K.'a göre yapılan ve yapılacak takipler de dahil olmak üzere (rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılanlar hariç) davacı aleyhine yapılan ve yapılacak her türlü takip ile ihtiyati haciz tedbir hapis temlik muhafaza tedbiri teslim ve tahliye uygulamalarının ve şirketin malvarlığını oluşturan taşınır ve taşınmaz mallar ile makinelerin devrinin, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takiplerde muhafaza tedbiri uygulanması ve rehinli malın satışının ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına karar verilmesi durumunda, icra müdürlüğünce takibin ilgili tedbir kararına istinaden durdurulmasına karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece, 1 yıl süreyle iflasın ertelenmesine dair karar ile verilen iflas erteleme süresinin, karar tarihinden itibaren 1 yıl süreyle uzatılmasına karar verildiği ve takip tarihi itibariyle borçlu hakkında verilmiş bir iflas erteleme kararı bulunduğuna göre, İİK. mad. 179/b-1 uyarınca borçlu aleyhine takip yapılamayacağı-
İcra mahkemesinin, erteleme kapsamında verilen tedbir kararı ile bağlı olduğu- Borçlu hakkındaki icra takiplerinin ve muhafaza tedbirlerinin durdurulması ile davacı şirket aleyhinde yapılmış ve yapılacak ihtiyati haciz, haciz ve tedbir uygulamalarından dolayı sadece muhafaza altına alma uygulamalarının tedbiren durdurulması yönünde tedbir kararı verildikten sonra, borçlunun ihtiyati haciz kararının önlenmesi ve İİK. mad. 89/1 gereğince haciz ihbarnamesi gönderilmesinin tedbiren durdurulmasına yönelik talebinin de mahkeme ek kararı ile reddine karar verilmiş olduğundan, verilen tedbir kararının üçüncü kişilere İİK. mad. 89/1 uyarınca haciz ihbarnamesi gönderilmesini engellemediğinin anlaşıldığı-
İİK mad. 179/b "erteleme kararı üzerine, borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takibin yapılamayacağı ve evvelce başlamış takiplerin duracağı- İhtiyati haczin bir icra takip işlemi olmayıp, asıl icra takip işlemine yardımcı olan, güvence sağlayan, koruyucu nitelikte bir düzenleme olduğu, yapılacak icra takibinden veya açılacak davadan önce uygulanan bir nevi tedbir işlemi olduğu-
Tedbir kararı verildiği andan itibaren hüküm ifade edeceğinden mahkemenin takiplerin durdurulmasına ilişkin tedbir kararının, kararın verildiği tarih itibariyle hukuki sonuçlarını doğuracağı, bu tarihten itibaren takibin olduğu yerde durdurulması, tedbir kararından sonra, yapılan işlemlerin iptali yönünde hüküm kurulması gerekeceği-
İflasın ertelenmesine karar verilmesi üzerine, borçlu aleyhine yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takibin yapılamayacağı, evvelce başlamış olan takiplerin duracağı, bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren sürelerin işlemeyeceği- İflasın ertelenmesine dair kararın "Yargıtay 23. Hukuk Dairesi'nin 2011/845 Esas 2011/254 Karar sayılı" ve "13/09/2011" tarihli ilamıyla bozulmasından sonra karar düzeltme isteminin reddedildiği 30.04.2012 günü itibariyle bozma kararının kesinleştiği anlaşıldığından bu haliyle borçlu şirketin iflasının ertelenmesi kararı ile başlayan zamanaşımı süresinin durmasının, bozma ilamının kesinleşme tarihi olan 30.04.2012 günü sona erdiği, bozma ilâmının kesinleştiği tarihten şikayet tarihi olan 10.05.2013 tarihine kadar alacaklı tarafından takibin devamını sağlayıcı nitelikte bir işlem yapılmadığından altı aylık zamanaşımı süresinin dolduğu-