Mahkemece fazla ödeme olduğu belirtilen miktarların mahsup edilmediği bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulmuş ise de, kararın gerekçesinde, “…Sonuç olarak aylık ücret üstünde yapılan fazla ödemelerin niteliği konusunda tarafların iradeleri uyuştuğundan, bu konuda ayrıca bir araştırma ve inceleme yapılmasına esası ve sonucu değiştirmeyeceğinden, davayı daha da fazla uzatmamak adına gerek görülmemiş, yapılan fazla ödemelerinde davalı tarafından her türlü fazla çalışmalara ait olduğu belirtildiğinden, sırasıyla fazla çalışma, hafta tatili, genel tatil alacaklarından mahsup edilerek, kalanının kabulüne karar verilmiş, böyle olunca tam da bozma ilamında belirtildiği gibi, fazla ödemelerin niteliği tereddüde yer vermeyecek şekilde belirlendikten sonra ait olduğu alacakta nazara alınmakla bozma nedeni yapılan husus yerine getirilmiş olmaktadır.” ifadelerine yer verilmesi suretiyle direnme kararına uygun gerekçe oluşturulmadığından direnme kararının usul yönünde bozulması gerektiği-
Her bir davacının talebi ile ilgili hüküm kısmında olumlu olumsuz bir değerlendirme yapılmadığı, kararın bu haliyle infazda da tereddüt yarattığı, böylelikle HMK.'nun 297. maddesinde değinilen düzenlemeye aykırılılık oluşturulduğu-
Asıl ve birleşen davalar bağımsızlıklarını korudukları- Mahkemece asıl ve birleşen dava yönünden ayrı ayrı gerekçe yazılarak hüküm kurulması, harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin ayrı ayrı hüküm altına alınması gerektiği, tek bir hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
Mahkemece, davalı kooperatif yönünden dava reddedildiği halde gerekçelendirilmediği, verilen kararın bu yönüyle usul ve yasaya aykırı olduğu-
Hüküm ile gerekçe arasında çelişki yaratılması halinde, HMK. mad. 297 uyarınca hükmün bozulması gerektiği-
Trafik kazası sonucunda yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemi-
Takibin iptaline ilişkin icra mahkemesi kararının temyizi kabil olduğu- "İcra müdürlüğünün rehinli araçlardaki yakalama şerhlerinin kaldırılmasına" kararının iptali talep edilmesine karşın, icra mahkemesince, talebe aykırı olarak takibin iptaline hükmedilmesinin usu ve yasaya aykırı (HMK. mad. 26) olduğu-
Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, borçlunun takibe dayanak bononun düzenlenme tarihinde tahrifat yapıldığı iddiasında bulunduğu, mahkemece; bu iddiaya ilişkin HMK'nun 266. maddesi uyarınca bilirkişi incelemesinin yaptırılmasının gerektiği-
Hüküm fıkrasının hiçbir tereddüte yer vermeyecek şekilde açıkça yazılması gerektiği-
Davalı limited şirketi hakkında hüküm kurulmamış olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-