Davacılar vekilinin dava dilekçesinde, talep edilen tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istediği, mahkemece hüküm fıkrasında kabul edilen ........ TL hor kullanım tazminat bedeli ile ilgili talep edilen faiz konusunda olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamasının HMK'nın 297. maddesine aykırı olduğu-
3. HD. 14.10.2021 T. E: 2020/10507, K: 10129-
Davaya konu sığınak niteliğindeki taşınmazı eski yöneticiden kiraladığı, kira bedellerini kendi adına açtığı hesaba ödediği, yine apartmanın ortak giderlerini de bu paradan ödediği, ancak davalı apartman yönetiminin tek taraflı usulsüz kira bedeli belirlediği, apartmanın ortak alanlarının kiraya verilmesinin usulsüz olduğu ve sözleşmenin de geçersiz olduğu ileri sürerek; aleyhine başlatılan icra takipleri nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemi-
Davacıların; dava dilekçeleriyle, taşınmaz satış sözleşmesi nedeniyle eksik kalan borcun davalıdan tahsili yanında, elektrik, su ve telefon abonelikleri nedeniyle ödemek zorunda kaldıkları fatura bedellerinin de tahsilini talep ettiği, Bölge adliye mahkemesince satış bedelinin eksik ödendiğine ilişkin ispat yükünün davacılarda olduğu ve bu hususun ispatlanamadığı gerekçesiyle bu talebin reddine karar verilmesine rağmen, fatura bedellerine yönelik davacılar talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olmasının usul ve kanuna aykırı olduğu-
Gerek tefhim edilen kısa kararda, gerekse buna uygun düzenlenmesi zorunlu gerekçeli kararda hüküm altına alınan ziynet eşyalarının ayar, cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerekeceği, bu yön gözetilmeden kadının ziynet alacağı davasında kabul edilen ziynetlerin ayar, cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmeyerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve kanuna aykırı olduğu-
Hükmün gerekçesinde, davalı şirket tarafından 2003 yılında davacı kuruma yapılan ilaç satışları nedeniyle kurumun zararının ......... TL olduğu, bu sebeple davaya konu takibin .......... TL asıl alacak üzerinden devamının gerektiği, takip tarihine kadar işleyecek faiz tutarının ise ............. TL olduğu belirtilmesine rağmen; kısa kararda “davanın reddine” denilmek suretiyle hüküm ile gerekçe arasında çelişki yaratılmasının usul ve kanuna aykırı olduğu-
Şarta bağlı bir şekilde kurulan hükmün infaz kabiliyeti taşımadığı-
Eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasında, ek karar ile tavzih adı altında, davadan el çektikten sonra yeniden karar verilmesinin doğru olmadığı-
Gerekçe ve hüküm arasında yaratılan bu çelişki tek başına bozma sebebi oluşturduğundan, hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerektiği-