HMK. mad. 297 uyarınca, hüküm kısmında iki tarafa yükletilen hak ve borçların tereddüte yer vermeyecek şekilde belirtilmesi zorunluluğu olmasına rağmen, mahkemece davalının kötü niyet tazminatı talebi konusunda olumlu ya da olumsuz karar verilmeden esasa yönelik karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Hüküm içeriğinin aynen infazının zorunlu olduğu, ilamın infaz edilecek kısmının yorum yoluyla belirlenemeyeceği, bu nedenle hüküm fıkrasının hiçbir tereddüte yer vermeyecek şekilde açıkça yazılmasının zorunlu olduğu-
Alacağı tamamen reddedilmiş olan alacaklının, ancak kendi (reddedilen) alacağı hakkında, masaya karşı, sıra cetveline itiraz (kayıt kabul) davası açabileceği, (m.235,II c.1); alacağı sıra cetveline kabul edilmiş olan başka bir alacaklıya karşı sıra cetveline itiraz (kayıt terkini) davası (m.235,II c.2) açamayacağı, fakat, alacağı tamamen reddedilmiş olan alacaklının, kendi (reddedilmiş olan) alacağı için iflas masasına karşı sıra cetveline itiraz (kayıt kabul) davası (m.235,II c.1) açmış ise, alacağı sıra cetveline kabul edilmiş olan alacaklıya karşı da sıra cetveline itiraz (kayıt terkini) davası (m.235,II c.2) açabileceği; her iki sıra cetveline itiraz davasını da, m.235,I'deki 15 gün içinde açması gerekeceği-
Kısa karar ile gerekçeli kararın farklı olmasının usûl ve kanuna aykırı olduğu-
Hükümde harç, yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin hüküm kurulmamasının taraflar yönünden şüphe ve tereddüt uyandıracak nitelikte olduğu- Rücu alacaklısı olan davacı sigorta şirketinin dava konusu hasar nedeniyle üçüncü kişilere ödeme yaptığı tarih itibariyle rücu borçlusu olan davalı temerrüde düşmüş olup, faiz başlangıç tarihinin talep gibi ödeme tarihi olarak kabul edilmesi gerektiği-
Mahkemece hakkında kabul kararı verilen taşınmazın davalının göstereceği bölümünün kroki üzerinde gösterilerek hükmün buna göre kurulması gerekirken iptal ve terkinine karar verilen bölüm krokide işaretlenmeden infazı mümkün olmayacak şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-