Bozma kararından sonra mahkemece 6100 sayılı Kanun'un 297. maddesinde belirtilen unsurları içeren yeni bir karar verilmesi zorunlu olduğu, mahkemece bozma kapsamı dışında bırakılan alacak kalemleri hakkında, bozma öncesi olduğu gibi ve açıkça hüküm kurulması gerekeceği-
Maddi tazminat davası-
Kamulaştırmasız el atılarak üzerine pilon dikilip enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı karşılığının tahsili-
İş kazası nedeniyle yapılan tedavi giderinin 506 sayılı Yasanın 26. maddesi kapsamında tahsiline yönelik icra takibine vaki itirazın iptali ile %40 icra inkâr tazminatı, birleşen dava, rucüan tazminat istemi-
Ziynet alacağı istemine ilişkin davada  mahkemece aslolan kısa kararda 6100 sayılı HMK'nun 297. maddesine uygun hüküm fıkrası oluşturulmamış sadece “direnilmesine” denilmekle yetinilmiş, dosya kapsamı dikkate alınarak taraflara yüklenen borç ve tanınan hakkın sıra numarası altında belirtildiği açık, infazda şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde, usulün aradığı niteliklere haiz kısa karar kurulmadığından bozulması gerektiği-
Hüküm fıkrasında asıl ve yardımcı taleplerden herbiri hakkında ayrı ayrı karar verilmesi gerekeceği, asıl ve yardımcı taleplerden biri hakkında unutma nedeniyle olumlu veya olumsuz hiçbir karar vermemiş olması halinde hakkında karar verilmemiş olan talebin, zımnen reddedilmiş sayılmayacağı, çünkü, bu talep hakkında olumlu olumsuz bir kararın olmadığı-
Şikayet konusunun fazladan yapıldığı anlaşılan tahsilatın, (borçludan değil) İİK'nun 361. maddesi uyarınca alacaklıdan istirdatı için alacaklıya gönderilen muhtıranın iptali istemine ilişkin olduğu ve alacaklının bu istemi kısmen kabul edildiği halde, bu kabul ile çelişir şekilde "borçludan istirdatına" karar verildiği anlaşılmakla HMK'nun 297/2. maddesine uygun tesis edilmiş bir hükmün varlığından sözedilemeyeceği-
İtirazın iptali davası-
Kasko sigorta poliçesine dayalı olarak yapılan icra takibine itirazın iptali istemi-
Bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini yitirdiğinden ona atıf suretiyle hüküm tesis edilemeyeceği; sadece "önceki kararda direnilmesine" denilerek direnme kararı verilemeyeceği-