Trafik kazasından kaynaklanan hasar bedeli, değer kaybı ve kazanç kaybı istemine ilişkin davada, 6100 sayılı HMK mad. 297 uyarınca, mahkeme kararında, iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, ihtilaflı konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, ret ve üstün tutma sebepleri, sabit görülen vakıalarda bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde, hüküm sonucu kısmında da, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği-
Mahkemece her bir talep hakkında ayrı ayrı değerlendirme yapılıp infazda tereddüt oluşturmayacak şekilde hüküm kurulması gerekirken davacının alacak talebinin ne kadarının kabul edildiği ve borcundan mahsup edildiği, ne kadar borcu kaldığına işaret edilmeksizin davanın reddine şeklinde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine ilişkin davada, mahkemece, hangi kalemde ne kadar hak edildiğinin ve fazla mesai ve genel tatil çalışma alacaklarında hangi oranda takdiri indirim yapıldığının karar gerekçesinde açıklanması ve hangi kalem alacakta fazlaya ilişkin hakkın saklı olduğunun ve hangi kalem alacakta fazlaya ilişkin talebin reddedildiğinin gösterilmesi gerektiği-
İcra mahkemesinde gerekçe bölümünde, ilama uygun olarak bilirkişi raporu doğrultusunda takip talebi ve icra emrinin, “ Euro alacakları bakımından, toplam ... Euro asıl alacağa, takip tarihinden itibaren yıllık %5,5 faiz yürütülmek suretiyle fiili ödeme günündeki efektif satış kuru karşılığı "TL." üzerinden tahsili olacak şekilde ” düzeltilmesi gerektiği belirtildiği halde; hüküm fıkrasında bu hususa yer verilmeden, sadece "TL. üzerinden yürütülebilecek takip miktarı için" karar verilmiş olmasının isabetsiz olduğu-
Davacılar, onüç adet taşınmazla ilgili olarak tapu iptali ve tescil talebinde bulunulduğu halde, mahkemece sadece bir kısım taşınmazlar hakkında hüküm kurulmasının HMK. mad. 297/2'ye aykırı oduğu-