Hüküm fıkrası taraflara yükletilen hak ve sorumluluklar ile infaza elverişlilik yönünden açık olmayıp, taraflar yönünden şüphe ve tereddüt uyandıracak nitelikte olduğundan bu yön 6100 sayılı HMK'ya açık bir aykırılık oluşturduğundan hükmün bozulması gerekeceği-
Dairenin sözleşmede kararlaştırılan sürede teslim edilmemesi nedeniyle, kira kaybına ilişkin açılan davada, mahkemece, kararın gerekçe kısmında "...dairenin sözleşme gereği teslim edilmesi gereken tarihin faiz başlangıç tarihi olarak belirlendiği, davalının temerrüde düşürülmesine gerek olmadığı..." ifade edilirken, hüküm kurulurken “davanın kabulüne, ...TL.nin dava tarihinden yasal faiziyle davalıdan tahsiline...” denilerek hüküm ile gerekçe arasında çelişki oluşturulmasının usul ve yasaya (HMK. mad. 297) aykırı olduğu-
Satış sözleşmesine ilişkin davada, gerekçede tefhim edilen hükme aykırı hüküm kurularak, gerekçe ile gerekçeli kararın hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturulmasının bozmayı gerektireceği-
Asıl dava davalısı birleşen dosya davacısı tarafından talep edilen 8.000 $ depozito bedelinin iadesine ilişkin dava konusunda ayrı bir hüküm ve yargılama gideri ve vekalet ücretine karar verilmediğinin görüldüğü, verilen karar HMK.nun 297/2. maddesine uygun olmadığından hükmün bu sebeple bozulması gerektiği- Birleştirme kararı verilebilmesi için açılan davaların aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış olmasının şart koşulduğu, bu durumda görev kurallarının yargılamanın her aşamasında dikkate alınacağı, görevli mahkemenin de sulh hukuk mahkemesi olduğu gözetilerek sonradan birleşen ............ Sulh Hukuk Mahkemesinin ......... esas dosyanın tefrik edilip görevsizlik kararı verilmesi gerekeceği-
Krediye kefil olan borçlular yönünden ihtiyati haciz isteminin red nedenleri tartışılıp açıklanmaksızın hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
Mahkemece davacının yoksulluk nafakası istemi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulmuş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Mahkemece asıl ve birleşen davalar yönünden ayrı ayrı değerlendirme yapılarak hüküm kurulmasının zorunlu olduğu, davaların birleştirilmesinde, birleştirilen taleplerin mahkemece birlikte inceleneceği ve birlikte karara bağlanacağı, fakat bu taleplerin birbirinden bağımsız olduğu-
Sözlü hasılat kira sözleşmesine dayalı kira alacağı istemli davada, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekeceği- Davaların birleştirilmesi durumunda da, asıl ve birleşen davaların birbirinden bağımsız, müstakil davalar olması nedeniyle, asıl ve birleştirilen dava dosyasının tarafları, iddia, savunma özeti delilleri kararda belirtilip, değerlendirilip, asıl ve birleşen dava için kararda ayrı ayrı hüküm kurulması, her bir dava yönünden kurulan hükümde de o dava ile ilgili yargılama gideri ve vekalet ücretinin ayrı ayrı gösterilmesi gerekeceği-
3. kişinin açtığı davanın reddi kanaati hasıl olmuşsa davanın reddine karar verilmekle yetinilmesi gerektiği, 3. kişinin açtığı davada alacaklı yönünden ret, borçlu yönünden kabul kararı verilmesinin hatalı olduğu-
Elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi davalarına ilişkin kurulacak hükümde tüm paydaşların hisselerinin pay ve paydasının gösterilmesi, paydaşlara verilen payların toplamı ile paydanın birbirine eşit olması gerekip ölü mirasçı ...'ın mirasçılarına küsuratlı pay verilmesinin ve toplam paydada isabet edecek payın yanında kendi mirasçılık belgelerindeki payın da birlikte yazılmasının hükmün açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi koşuluna uymadığı-