Tapu kaydı orman olduğu gerekçesiyle hükmen iptal edilen taşınmaz nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemli davada, mahkemece, ıslah harcını tamamlamak üzere davacıya süre ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, harcı yatırılmayan ıslah beyanına değer verilerek hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
Davacı tarafından Belediyeden kiralanarak işletilen kafeteryaya ilişkin abonelik sözleşmesinden doğan fatura borcuna yönelik her iki tarafın da ticari işletmesine ilişkin davada görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğu- Mahkemece; davanın "ticari dava" olarak kabulü ile öncelikle yargı yerinde ayrı asliye ticaret mahkemesi varsa görevsizlik nedeniyle HMK'nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine, ayrı asliye ticaret mahkemesi yoksa, davaya asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla bakılması ve HMK. mad. 297/1-a uyarınca da, kararın asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla verildiğinin hükümde gösterilmesi gerektiği-
Kısa karar ile gerekçeli kararın çelişkili olmasının bozma nedeni oluşturduğu, kısa kararla bağlı olmaksızın ve dosya içeriğine göre, mahkemece bu konular gözönünde tutularak vicdani kanıya göre karar verilmesi gerekeceği-
Mahkeme kararlarının; Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini, tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri, hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini, hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını, gerekçeli kararın yazıldığı tarihi, içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu- Mahkemece taraflara tefhim edilen kısa kararda davacı lehine 5 aylık brüt ücreti tutarında işe başlatmama tazminatına hükmedilmesine rağmen gerekçeli kararda 4 aylık ücreti tutarında tazminata hükmedildiği, bu durumun da gerekçeli karar ile hükmü fıkrasının çelişkili olmasına sebep olduğu anlaşıldığından bozmayı gerektirdiği-
Sadece "önceki kararda direnilmesine" denerek önceki karara atıf yapılmakla yetinildiğinden usulün aradığı niteliklere haiz kısa karar kurulmadığı; bu sebeple direnme kararının bozulması gerektiği-
Bankacılık işlemlerinden kaynaklanan uyuşmazlıkların mutlak ticari davalardan olması nedeniyle ticaret mahkemesinin görev alanına girdiği- Kabul edilen miktarın açık bir şekilde belirtilmeyerek infazda tereddüt yaratacak biçimde karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu- Gerekçesiz karar yazılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu- 4603 s. Kanunda Ziraat Bankası A.Ş, Halk Bankası A.Ş, Tasfiye Halinde Emlak Bankası A.Ş aleyhine açılan davalar bakımından harç muafiyeti getirildiğine ilişkin düzenleme bulunmadığı-
Mahkemeye verilen feragat isteğinin temyiz isteği kabul edilerek Yargıtaya sevkinin sağlanması, Yargıtay tarafından verilecek bozma ilamından sonra dosyanın ele alınıp feragat sebebiyle gerekli kararın verilmesinin mümkün olacağı-
Asıl ve birleştirilen davalar için sanki tek bir dava imiş gibi düşünülerek hüküm kurulduğu, ayrı ayrı hükmün oluşturulmadığı, bu durumda mahkemece, asıl ve birleşen davalar için ayrı ayrı hüküm kurulması, vekalet ücreti v.s.'nin asıl ve birleşen davalar yönünden ayrı ayrı belirlenip hüküm altına alınması gerekeceği-
Kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki çelişkinin giderildiği bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulmasına karar vermek gerektiği-