Dava 1086 sayılı HUMK. döneminde kısmi olarak açılmış olup belirsiz alacak davası olduğu gerekçe gösterilerek zamanaşımı definin dikkate alınmaması hatalı ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu- Dava konusu alacaklardan fazla mesai ücreti, ulusal bayram-genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ve yıllık izin ücreti alacakları beş yıllık zamanaşımına tabi olup fesih tarihinin 23/02/2004, ıslah tarihinin ise 18/03/2013 olması karşısında dava dilekçesi ile talep edilen miktarlar hariç sözü edilen alacak kalemleri zamanaşımına uğramış olup belirtilen alacaklar yönünden sadece dava dilekçesinde istenen miktarların hüküm altına alınması gerektiği-
Davacı arsa sahipleri ise, BK.'nun 106. (TBK md. 125/2) maddesindeki seçimlik haklarından sözleşmenin feshi yönünde talepte bulunduğu ve buna yasal olarak hiçbir engel bulunmadığı halde, mahkemece, davacıların ancak nama ifa talep edebileceğinden bahisle davanın reddi doğru olmadığından, mahkemece, sözleşmede, yapı kullanma izninin alınmasının yüklenicinin sorumluluğunda olduğu dikkate alınarak ve bilirkişi raporu alınmak suretiyle inşaatın sözleşme, ruhsat ve eklerine uygun olarak yapılıp yapılmadığı da belirlenerek, inşaatın seviyesi ile bu seviyeye göre yüklenicinin hakettiği ve haketmediği bağımsız bölümlerin belirlenerek, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekeceği-
Tanzim yeri olarak idari birim adının yazılması yeterli ve zorunlu olup, ayrıca adres gösterilmesi mecburiyeti bulunmadığı- Kısaltılmış olarak yazılan keşide yerinin kabul edilebilmesi için bunun belirgin ve duraksamaya mahal bırakmayacak bir yeri göstermesi gerektiği- Bono vasfı bulunmayan dayanak belge yönünden genel zamanaşımı süresinin uygulanması gerekeceği-
Kiralananın bulunduğu binanın zemin katı ile ilgili herhangi bir yıkım kararının olmadığı, yıkım kararının üst katla ilgili olduğu ayrıca aynı kiralananla ilgili sonraki yeni kiracıya -Belediye Başkanlığı Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü tarafından- işyeri açma ve çalışma ruhsatının verildiği, bu durumda kira sözleşmesinin daha başlangıcında kiralananın ayıplı olmadığı, akdin feshi veya sözleşmeden dönme koşullarının oluşmadığı, sözleşme kurulurken kiralananın ayıpsız olarak davacı kiracıya teslim edilmesi nedeniyle davalı kiraya verenin bir kusuru bulunmadığı, aksine davacı kiracı basiretli bir tacir gibi davranıp gerekli araştırmayı yapmadığı, yeterince özen ve çabayı göstermediği, kira sözleşmesinin yapılmasından itibaren 1 yıl 3 ay 20 gün gibi makul sayılamayacak uzun bir süre geçtikten sonra çalışma ruhsatı almak için başvuruda bulunduğu, kiralananı erken tahliye ettiği için kusurlu olduğu, hiç kimse kendi kusurundan kaynaklanan zarar için hak talebinde bulunamayacağı, bu nedenle davacı kiracı kiralananı tahliye ettiği tarihe kadar kira bedellerinden sorumlu olup, ödediği kira bedellerinin iadesini isteyemeyeceği ve mahkemenin davacının ödediği kira bedellerinin iadesine yönelik alacak talebinin reddine karar vermesi gerektiği-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın davacı ve sözleşmeyi imzalayan arsa malikleri dışında başka paydaşlarının da bulunduğu, davalı yüklenici tarafından taşınmazın tüm paydaşları ile sözleşme imzalandığı ya da sözleşmeye onay verdikleri hususunun savunulmadığı anlaşılmış olduğundan sözleşme geçersiz hale gelmiş olup, feshin ancak geçerli bir sözleşme için söz konusu olabileceğinden, bu şekilde açılmış bir davada “Çoğun içinde az da vardır.” kuralı gözetilerek, sözleşmenin geçersizliğinin tespitine karar verilmesi gerektiği-
Asıl davada davacı iş sahibi sözleşmenin feshi nedeniyle ödediği iş bedelini istemekte haklı olduğundan asıl davanın kabul edilmesi, birleşen davada kâr kaybı talep edilmiş olup fesihte tarafların ortak kusuru olması nedeniyle kâr kaybı istenemeyeceğinden birleşen davanın da reddine karar verilmesi gerektiği-
Davacının takip talebinde belirtilen miktarında davalıdan bakiye iş bedeli alacağı bulunan davada, davalı iş sahibi davacı yüklenicinin keşide ettiği ihtarnameye rağmen süresi içinde barter çekini davacıya teslim etmeyerek temerrüde düştüğünden, davacının iş bedelinin nakit olarak talep etmekte haklı olduğu-
Mahkemece TTK vekili tarafından sunulan faturalar dosyaya ibraz edilmiş olmakla, davalı-birleşen dosya davacısı TTK tarafından ibraz edilen faturalar karşılaştırılarak, KDV alacağı denetime imkan verecek şekilde bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak tespit edilip sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Gecikme tazminatında zamaşımı süresinin bağımsız bölümün teslim edilmesi gereken tarihten itibaren başlayacağı- Tacir olan davacı şirket ile davalı arsa sahipleri düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi, hem karşı dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6762 s. TTK. mad. 12/3 uyarınca ve hem de birleşen dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 s. TTK. mad. 19/2 uyarınca ticari iş niteliğinde olduğundan, davacı yüklenici şirketin avans faizi isteme hakkına sahip olduğu- TBK. mad. 99 uyarınca, ıslah talebi sırasında seçimlik hakkını dava tarihinde geçerli kur üzerinden kullanan davacının, artık bunu değiştirerek ıslah tarihindeki kur üzerinden talepte bulunmasının mümkün olmadığı-
Taraflar arasında düzenleme şeklinde imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin yapıldığı sırada yürürlükte bulunan imar planının ........ İdare Mahkemesi'nin ..... Esas, ......Karar sayılı kesinleşmiş ilamıyla iptal edildiği ve sözleşmenin 15 ve 16. maddelerinde belirtildiği üzere imar planının iptalinin geçerli sebep olarak sayıldığı, bu durumda yükleniciye atfı kabil bir kusurun yüklenemeyeceği, yeni bir imar planının da hazırlanma durumunun bulunduğu gözetilmeden cezai şart ve kira kaybı hakkında bu aşamada yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet olmadığı-