Davalı arsa sahiplerinin, yükleniciye borçlu oldukları ileri sürülen miktarı, davacı taraf İİK. mad. 89 uyarınca talep edebileceği gibi, İİK. mad. 120/2 uyarınca yasa tarafından verilen hakları kullanmak suretiyle de talep edebileceği, keza, takip alacaklısının tek bir kişiden ibaret olması halinde bu yetkiyi tek başına aynı alacaklının kullanmasına da bir engel bulunmadığı- Davalı arsa sahipleri ile dava dışı yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi mahkeme ilamı ile geriye etkili olarak feshedilmiş olduğundan, yüklenici tarafın yaptığı imalatın yasal ve kullanılabilir olması koşulu ile bedelinin arsa sahibince kendisine ödenmesi gerektiği; davacı da belirtilen alacağın ödetilmesi amacıyla mevcut davayı açmış olmakla, kural olarak, mahkemece, mahallinde konu hakkında uzmanlığı bulunan bilirkişiler katılımıyla keşif yapılarak, yapılan kısmi inşaat yasal hale getirilebilir nitelikte ise, feshin kesinleştiği tarihteki serbest piyasa rayiçleri üzerinden değerinin tespit edilerek İİK. mad. 120/3 uyarınca tahsil kararı verilmesi gerekeceği-
İcra İflas Kanununun 179/b maddesi uyarınca “erteleme kararı" üzerine borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamayacağı ve evvelce başlamış olan takiplerin duracağı-Bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetlerin işlemeyeceği-
Kiralanan taşınmazlar tarla vasfında olup davacı kiracı akdi feshettiğini noter ihtarı ile davalıya bildirdiğinden, akdin en geç fesih bildiriminin davalıya ulaştığı tarih itibariyle sona erdiğinin kabulü gerekeceğinden, davacının kira ödeme yükümlülüğünün akdin sona erdiği tarihten itibaren taşınmazların aynı koşullarda yeniden kiraya verilebileceği makul bir süreye kadar devam edeceği- Davacı dava dilekçesinde ikinci yıl kira bedeline yönelik icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti yanında kira süresi sonuna kadar olan dönemler için davalının elinde olan senetlerin iadesini de istediğinden, mahkemece davacının kira ödeme yükümlülüğünün hangi tarihte son bulduğunun bilirkişi marifetiyle tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Kiracı tarafından kiraya veren aleyhine açılan kira sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle yoksun kalınan kar mahrumiyetinden oluşan 10.000 TL tazminatın tahsili istemi-
Kiralayan tarafından açılan araç kiralama sözleşmesi , haksız eylem ve adam çalıştıranın sorumluluğuna dayalı maddi tazminat istemi-
Davacının peşin ödediği kira bedellerinin geri verilmesini istemekle B.K.nun 106. madddesindeki seçimlik hakkını (yetkisini) sözleşmeden dönme yolunda kullandığından, davacı kiracı sözleşmeden dönmekle, bu sözleşme ilişkisi geçmişe etkili olarak ortadan kalktığından, dönme hakkı bozucu yenilik doğuran haklardan olduğundan, dönme ile sona eren sözleşme ilişkisi artık sonuç doğurmayacağı gibi önceden doğmuş borçlarda son bulacağından yanların bozmadan önce birbirlerine verdikleri şeyler var ise bunların karşılıklı olarak geri verilmesi gerekeceğinden, davacı kiracı döndüğü kira sözleşmesine dayanarak, davalı kiralayandan müspet zararının tazminini isteyemeyeceğinden, ancak varsa menfi zararının belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Kiracı tarafından kiralayan aleyhine açılan kira sözleşmesinin feshinin geçersizliğinin ve kira akdinin devam ettiğinin tespitini bu mümkün olmaz ise haksız feshi nedeniyle uğranılan toplam 80.000 TL tazminatın tahsili istemi-
Kiralananın hukuka aykırı olarak tahliye edilmesi ve tahliye sırasında kiralananda bulunan demirbaşlara zarar verilmesi nedeniyle tazminat ve kazanç kaybı istemi-
İş sahibince, kesin vadenin dolmasıyla yüklenici temerrüdü gerçekleşmesine karşın seçimlik hak, ifayı beklemek şeklinde olmuş, böylece sözleşme kesin vadeli olmaktan çıktığından, fesih hakkının kullanılabilmesi için yüklenicinin uygun bir süre verilerek temerrüde düşürülmesinin zorunlu olduğu- Süre verilmeden yapılan fesih ilkelere uygun olmadığından, bu bakımdan eser sahibinin sözleşmeyi fesih de haklı olduğunun kabul edilemeyeceği-
Taraflar arasındaki alacak davası-