Sözleşmede belirlenen imalatları süresinde yapması gereken kiracının buna aykırı davranması halinde, davacı kiraya verenin, sözleşmeye aykırılık nedeniyle sözleşmenin feshini talep edebileceği gibi, sözleşme süresince bu tadilatın yapılmamasından dolayı eksik ifadan kaynaklanan zararının da tazminini isteyebileceği- Sözleşme devam ettiği sürece eksik yapılan imalatların bedelinin kendisine ödenmesini isteyemeyeceği- Söz konusu alacağın istenebilmesinin, ancak kiralananın tahliye edilmiş (kiralananın tasarrufunun kiraya verene geçmiş) olması halinde mümkün olduğu- Davacının talebi aşılarak işlemiş faize hükmedilemeyeceği- İtirazın iptali davasında "alacağın tahsiline" karar verilemeyeceği-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde gecikme tazminatı (kira) ve gecikme cezasının (ifaya ekli cezai şart) ayrı ayrı alınabileceğine dair hüküm olmadığından, davacının cezayı aşan zararını ispat etmek koşuluyla talep edebileceği- Taşınmazın sözleşme uyarınca teslim edilmesi gereken tarihle teslim edilen tarih bulunarak gecikme tarihi belirlenip bu sürenin rayiç kira ve süreyle çarpımı sonucunda oluşacak zarar bulunması gerektiğinden ve bu miktarın sözleşmedeki tazminatı aşması mümkün olduğundan, mahkemece bu husus değerlendirilerek kira tazminatının cezayı aşan kısmının da hüküm altına alınmadan karar verilmesinin hatalı olduğu- Tapu iptali ve tescil talebi yönünden yüklenici aleyhine karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmişse de, tapu malikinin 3. kişi olduğu nazara alındığında yüklenici aleyhine ikame edilen tapu iptali talebi yönünden pasif husumet yokluğundan red kararı verilmemesinin hatalı olduğu-
Kooperatif üyesinin güncellenmiş bedeli ödendikten sonra ifaden vazgeçilmesi durumu söz konusu olduğundan, hem ifadan vazgeçip, hem de ifaya bağlı cezai şart olan kira tazminatı talebinin TBK 125 uyarınca mümkün olmadığı-
Davalı ile yapılan 04.08.2014 tarihli sözleşme ile A 3 blok 98 nolu daireyi satın aldığını, sözleşmenin 8.1.maddesine göre taşınmazın teslim süresinin 5.1.2014 tarihi olarak belirlendiği halde, ancak 2014 yılı eylül tarihinde fiilen teslim edildiğini ileri sürerek, fazla hakları saklı kalarak 7.200 TL. kira kaybı bedelinin dava tarihinden itibaren ticari faizi ile davalıdan tahsiline-
Tacir kiracının basiretli tacir gibi hareket etmesi gerektiği- Davacı-kiracı, davalının işyeri ruhsatı alacağını ispat edemediğinden, işyerinin ruhsatının alınması yükümlülüğünün de davacı kiracıda olduğu- Davacının, kiralanan taşınmazın vasfını araştırması, ruhsat alıp alamayacağını tespit etmesi ve ondan sonra sözleşme yapması gerektiği- Davacının işyerinde ruhsat alamamasında davalı kiraya verenin kusuru bulunmadığından mahkemece; davanın reddine karar verilmesi gerekirken, baştan itibaren sözleşme geçersiz sayılarak kira iadesine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Arsa sahibi nama ifa talep ettiğinde aynı zamanda sözleşmenin aynen ifasını ve tasfiyesini de talep etmiş kabul edileceği- Nama ifaya izin kararının hüküm fıkrasında, eksik ve ayıplı iş kalemlerinin her birinin ve tespit edilen masraf bedelinin ayrı ayrı gösterilmesi ya da bilirkişi raporuna atıf yapılması ve bağımsız bölümün satış değerini sınırlayan herhangi bir kayıt ve süre koymadan satışa izin ve yetki verilmesi gerektiği- İnfazda tereddüte yer verecek şekilde genel ifadelerle nama ifaya izin verilmesi şeklinde hüküm kurulmasının hatalı olduğu- Davalı yüklenicilerin mahkemece tayin edilen süre içerisinde inşaattaki eksiklikleri tamamladıkları savunması üzerinde de durularak mahallinde teknik bilirkişiler eşliğinde yeniden keşif icra edilip karar verilmesi gerektiği- Faydalı imalat veya fazla imalat nedeniyle yüklenici yararına hüküm kurulabilmesi için bu tür imalatın sadece arsa sahibi yararına yapılmış olması gerektiği, ortak alanda olması veya aynı fazlalıktan yüklenicinin kendi dairelerinde de bulunması halinde bu istemin reddi gerektiği- Taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşat sözleşmesinde kademeli tapu devri ilkesi belirlenmiş olup, inşaatın geldiği seviye nazara alınarak bir veya yetecek kadar bağımsız bölümün arsa sahibi nezdinde teminat olarak tutulup, kalanının ferağına hükmedilmesi gerektiği- Dava konusu uyuşmazlık nisbi harca tabi olup, ferağı istenen dairelerin dava tarihi itibariyle değerleri belirlenerek eksik nisbi harç tamamlanmadan müteakip yargılama işlemlerine devam edilemeyeceği-
Davacının talebi mahiyeti itibariyle sözleşmenin ileriye etkili olarak feshi, diğer bir anlatımla da sözleşmenin hakim eliyle tasfiyesi istemi niteliğinde olup, yargılama sonucunda verilecek hüküm, sözleşmeye konu taşınmazların diğer hissedarlarının da haklarını ve hukuki durumlarını etkileyecek nitelikte olduğundan, aralarında bağlantı bulunan her iki davanın, HMK’nın 166/1. maddesi uyarınca ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilmesi gerektiği-
Davacı, satın aldığı taşınmazın davalı olduğunu bilerek almış olup taşınmazın sözleşme tarihinde tapusunun olup olmadığının veya tapusunun bir başkası adına kayıtlı olmasının öneminin bulunmadığı, davacının, ancak ödediği bedeli ,sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre isteyebileceği- Ödenen satış bedelini, ifanın imkânsız hale geldiği tarih itibariyle çeşitli ekonomik etkenlerin ÜFE-TÜFE artış oranları, altın ve döviz kurlarındaki artışlar, memur maaş ve işçi ücretlerindeki artışlar ve benzeri ekonomik göstergelerin ortalamaları alınmak suretiyle) ulaşacağı alım gücü dikkate alınarak sonucu dairesinde bir hüküm tesisi gerektiği, davacının sözleşmede ödediği belirtilen miktar üzerinden karar verilmesinin hatalı olduğu-