Siparişlerin zamanında ve tam karşılanmaması halinde davacıların davalıdan hiç bir hak talep edemeyeceklerinin sözleşmede öngörüldüğü, kaldı ki bu gerekçenin sözleşmenin feshi için haklı sebep oluşturmadığı, davacıların iddialarını ispat edemediği, sözleşmenin feshinde haklı olmadıkları gerekçesiyle tazminata ilişkin davanın reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Davacının, sözleşmeyi ayakta tutarak geç teslim nedeni ile uğradığı zararın tazminini istediği, bu durumda, gerek sözleşme gerekse TBK.125. (eski BK 106 vd.) maddelerine göre fiili teslim tarihine kadar ki süre için davacının zararını talep etme hakkının bulunduğu, ne var ki, sözleşme uyarınca yazılı bildirim kaydıyla teslim süresini uzatma yetkisi bulunan davalının, dosyaya sunduğu yazının davacıya tebliğ edilip edilmediği hakkında akıbeti araştırılmamış olup, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile hüküm kurulduğundan, mahkemece, sözü edilen yazılı bildirime ilişkin yazının tebliğine ilişkin akıbetinin araştırılarak, sözleşmede belirlenen teslim tarihinden 30 gün önce sürenin uzatıldığına ilişkin olarak davacıya yazılı bildirim yapıldığı anlaşılıyor ise davanın reddine, aksi takdirde sözleşme kapsamında teslim edilmesi gereken tarih ile fiili teslim tarihine kadar ki dönem için davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Davacının, ilk ihalede en yüksek ikinci teklifi veren taraf ile sözleşme yapma imkanını kaybetmiş olması nedeni ile sözleşme kapsamında doğan menfi zararını 6098 sayılı TBK’nın 125. maddesi (818 sayılı BK’nın 106 ve 108. maddeleri) gereği davalıdan isteme hakkına sahip olduğunun kabulü gerekeceği, davacının burada isteyebileceği zararın, davalıyla ilk sözleşmeyi yaparak o tarihte başkası ile akit yapma imkanını kaçırmış olmasından kaynaklı zarar olduğu, öyleyse mahkemece, gerektiğinde konusunda uzman bilirkişi kurulu aracılığıyla inceleme ve araştırma yapılıp; ihalelerin tarih, fiyat ve miktarlarının farklı olduğu da göz önüne alınarak, bu unsurlar birbirleriyle uyarlanmak sureti ile (örneğin ikinci ihalenin de 2.000.000 adet üzerinden yapılması halinde oluşacak fiyat tespit edilip) ve davacının ilk sözleşme tarihinde aynı malı satın alabileceği fiyat belirlenip ikinci ihale bedeline göre zarar hesabının yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, bozma ilamından sonra iki ayrı bilirkişi raporu alınmış ise de 21.5.2013 tarihli birinci raporda sözleşmenin feshinde davacının %60,davalı H.Y.'ın %40 oranda kusurlu olduğu; 5.1.2014 tarihli ikinci raporda ise davalı H.Y.'ın %100 kusurlu olduğu görüşü bildirilmesi üzerine iki rapor arasındaki çelişki giderilmeden ikinci rapora itibar edilerek hüküm verildiği; ancak,dosyada mevcut bilirkişi raporları çelişkili olup bu çelişki giderilmeden hükme esas alınmasının doğru olmadığı-
Davacının borcun ifasından vazgeçtiğini bildirmekte ve borcun ifa edilmemesinden doğan zararlarının giderilmesini istediği, şu halde, anılan talebin değerlendirilerek, bilirkişiden alınacak rapor doğrultusunda, usuli kazanılmış haklar da gözetilerek, sözleşmede davacıya ait olacağı kararlaştırılan dairenin rayiç değerinin serbest piyasa koşullarına göre saptanması, buna fiilen oturduğu daireye yaptığı imalat sebebiyle olan alacağının da eklenmesiyle tahsiline, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin kendine özgü yapısı sebebiyle davacı daire bedelini ferileriyle birlikte tahsil etmiş olacağından, arsa sahibine ait payın da karşı davada yüklenici adına tesciline karar verilmesi gerekirken, sözleşmede tarif edilen bağımsız bölümün verilemeyeceği de tespit edildiği halde, terditli ikinci talebin nazara alınmayarak, son talep olan değer farkı bedelinin hüküm altına alınmasının yerinde olmadığı-
Geç teslim nedeni ile uğranılan kira kaybı alacağının tahsili istemi-
Davacı, sözleşmeye ayakta tutarak geç teslim nedeni ile uğradığı zararın tazminini istemekte olduğundan, sözleşme ve TBK. 125. vd. uyarınca, fiili teslim tarihine kadarki süre için davacının zararını talep etmekte haklı olduğu- Davacının taşınmazı deprem dolayısıyla eksiklikleri ile birlikte fiilen teslim aldığı anlaşıldığından, mahkemece sözleşme kapsamında teslim edilmesi gereken tarih ile fiili teslim tarihine kadarki dönem için geç teslimden doğan zarar yönünden kira kaybı belirlenmesi gerektiği-
Davacının, sözleşmeye ayakta tutarak geç teslim nedeni ile uğradığı zararın tazminini istediği, bu durumda, gerek sözleşme gerekse TBK. 125. vd. (BK. 106 vd.) maddelerine göre fiili teslim tarihine kadarki süre için davacının zararını talep etmekte haklı olduğu-
Satış sözleşmesi karşılıklı taahhütlere havi bir sözleşme olup, davacının üzerine düşen bedeli ödeme edimini yerine getirdiği, buna mukabil, davalı satıcının da üzerine düşen malı teslim taahhüdünü tam ve eksiksiz –ayıpsız- olarak yerine getirmesi gerekeceği, davalı satıcının malı gizli ayıplı olarak teslim ettiği bilirkişi raporları ile sabit olduğuna göre, alıcı davacının 818 sayılı Borçlar Kanunu (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 125. vd mad.)’nun 106. vd devamı maddelerine göre sözleşmeyi fesih ve ödediği bedelin iadesini isteyebileceği, nitekim davacının da bu hakkını kullandığı ve dava dilekçesinde sözleşmeden dönme ile ödediği bedelin iadesini istediği, sözleşme taraflar arasında fesih edildiğine göre, tarafların ancak gerçekleştirdikleri edimin iadesini isteyebilecekleri, bu durumda mahkemece, davacının ödediği bedelin iadesine karar verilmesi gerekeceği-