Davacının, sözleşmeye ayakta tutarak geç teslim nedeni ile uğradığı zararın tazminini istediği, bu durumda, gerek sözleşme gerekse TBK. 125. vd. (BK. 106 vd.) maddelerine göre fiili teslim tarihine kadarki süre için davacının zararını talep etmekte haklı olduğu-
Kambiyo senedi vasfını taşımayan adi havale hükmündeki belge ile başlatılıp kesinleşen takipte, İİK'nun 71/2. maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde işleyecek zamanaşımı süresinin, TTK'nun 726. maddesine göre hesaplanamayacağı, zamanaşımı süresinin on yıl olduğu-
Geç teslim nedeni ile uğranılan kira kaybı alacağının tahsili istemi-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin feshi için ya taraf iradelerinin birleşmesinin ya da mahkeme kararının gerekli olduğu, davalı tarafından fesih konusunda ihtar çekildiği; davacı taraf ise fesihle elde edilebilecek talepler ile bu davayı açmakla sözleşmenin feshi konusunda dava tarihi itibariyle taraf iradelerinin birleştiğinin anlaşıldığı, TBK'nın 125/3. maddesine göre sözleşmenin feshinde kusuru bulunmayan borçlunun sözleşmenin hükümsüz kalması sebebiyle uğradığı zararı isteyebileceği-
Kiracı tarafından kiralayan aleyhine açılan kiralanana haksız el koyma nedeniyle uğranılan zararlardan oluşan alacağın tahsili istemine ilişkin olarak, dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 s. BK. 249 uyarınca, kiralayan kiralananı sözleşme sonuna kadar kullanmaya hazır bulundurma yükümlülüğünü yerine getirmemiş olduğundan, kiracının, kusursuz olduğunu kanıtlayamayan kiraya veren davalıdan kâr kaybı zararı adı altında bir miktar paranın kendisine ödenmesini isteyebileceği ve iki taraflı sözleşmelerin karşı tarafça haksız olarak feshedildiği hallerde 818 s. BK. mad. 106 ve 108 gereğince kâr kaybı zararına uğrayan tarafın isteyebileceği zararın saptanmasında kıyasen BK.'nun 325. maddesi hükmünde gösterilen kesinti yönteminin uygulanması gerektiği- Bu yönteme göre kâr kaybının, sözleşme ifa ile bitse idi zarar görenin elde etmesi muhtemel bütün gelirlerden yapması gereken bilcümle zorunlu harcama kalemleri ile sözleşme süresinden evvel feshedildiğinden süresinden evvel fesih nedeniyle sağladığı yani tasarruf ettiği haklar ve yine bu süre içerisinde başka işten sağlayacağı veya kasten sağlamaktan kaçındığı kazanç miktarları toplamı indirilerek bulunacağı- Kâr kaybı zararı hesaplanırken davacının davalıya ödemesi gereken kira paralarının da davacının yapması zorunlu giderleri içinde olduğu- Kar mahrumiyetine ilişkin ıslah edilen kısma ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği-
Kiralayanın kiralananı kullanıma hazır halde bulundurma yükümlülüğünü ihlal etmek suretiyle yarattığı muarazanın giderilmesi, kiralananın mühürlenme tarihinden dava tarihine kadar geçen kapalı kaldığı sürenin kira sözleşmesi süresine eklenmesi ıslah ile kira sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin tespiti, ödenen kira bedellerinin iadesi, kiralananda yapılan tadilat ve iyileştirme giderleri, davacı kiracıya ait malzeme ve demirbaş eşya bedeli ile mahrum kalınan karın tahsili istemine ilişkin davada, davacı kiracı yargılama sırasında keşide ettiği ihtar ile kira sözleşmesini feshettiğini bildirdiğine göre, fesih ile birlikte taraflar arasındaki borç ilişkisi ileriye etkili olarak sona ereceğinden bu noktada feshe neden olan taraf açısından tazminat sorumluluğu söz konusu olacağı, davacının feshinin haklı sebebe dayanıp, dayanmadığı, aynı hukuki ilişki çerçevesinde hem menfi hem de müspet zararın tazminini istemenin mümkün olmadığı hususları üzerinde durularak davacının taleplerinin değerlendirilip, sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Kurum alacaklarında tahsil zamanaşımının borcun doğduğu tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre belirleneceği- 3917 sayılı Kanunun getirdiği düzenlemenin geçerli olduğu dava konusu döneme ilişkin prim vs. alacakları için tahsil zamanaşımı süresinin 5 yıl olup zamanaşımı süresinin başlangıcı ise alacağın vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden yılbaşı olduğu- Ödeme emrinin tebliği veya Kanunda sayılan diğer nedenlerle tahsil zamanaşımı kesildikten sonra takip eden yılbaşından itibaren yeniden işlemeye başlayacağı- Yeniden işlemeye başlayan 5 yıllık zamanaşımı süresi dolmuş ise davacıların bu borçlardan sorumlu olmadığının kabulü gerektiği-
Taraflar arasındaki eser sözleşmesinde vade kesin olarak belirlendiğinden ve davacı yüklenici kararlaştırılan sürede edimini tamamlayıp teslim etmediğinden temerrüde düştüğü, öte yandan davalı iş sahibinin yüklenicinin temerrüdünden sonra derhal fesih hakkını kullanmadığı, sözleşmeden döndüğünü yasal delillerle de ispatlayamadığı, buna rağmen davacı yüklenicinin işe devam ederek eseri tamamladığı ve noter kanalı ile sözleşmeye konu makinenin teslime hazır olduğunu belirterek, teslim alınması ve iş bedelinin ödenmesi ihtarında bulunduğu, bu durumda iş sahibi sözleşmeyi derhal feshetmeyerek gecikmiş ifayı beklediğinden taraflar arasındaki sözleşmenin süresiz halde geldiği, gecikmiş ifayı kabul eden iş sahibinin beklemekten vazgeçip sözleşmeyi feshedebilmesi için yükleniciye mehil verip, bu süre içinde edimin ifa edilmemesi durumunda sözleşmeden dönmesi gerektiği, somut olayda ise bu lüzuma riayet etmeyen davalının kabulden kaçınmakta haksız olduğu-
Arsa sahibinin, sözleşmeye göre kararlaştırılan teslim tarihinden sonra makul sürede (TBK. mad. 125/I) seçimlik haklarını kullanmaya zorlanamayacağı- Davacılar da somut olayda aynen ifa yönünde seçimlik haklarını kullanmış olmakla, ifayı bekledikleri sürede oluşan gecikme tazminatı alacaklarını tümüyle talep edebilecekleri-