Davacının, sözleşmeyi ayakta tutarak geç teslim nedeni ile uğradığı zararın tazminini istediği, bu durumda, gerek sözleşme gerekse TBK. 125. vd. (BK. 106 vd.) maddelerine göre fiili teslim tarihine kadarki süre için davacının zararını talep etmekte haklı olduğu, mahkemece, sözleşme kapsamında belirlenen 24.10.2011 tarihinden 15.02.2013 tarihine kadar hesaplanan süre için kira tazminatına hükmedildiği, ne var ki, davacının taşınmazı 23 Ekim 2011 tarihinde Van İlinde meydana gelen deprem dolayısıyla eksiklikleri ile birlikte işgal ettiğini belirten 06.08.2012 tarihli tutanakla fiilen teslim aldığının dosya kapsamında anlaşıldığı, öyleyse, mahkemece sözleşme kapsamında teslim edilmesi gereken tarih ile fiili teslim tarihi olan 06.08.2012 tarihine kadar ki dönem için geç teslimden doğan zarar yönünden kira kaybı belirlenerek hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekeceği-
Her iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde, alacaklının, temerrüde düşen borçludan, BK. 106. vd. maddeleri çerçevesinde, "aynen ifa ve gecikmeden dolayı uğradığı zararının" veya "aynen ifayı reddederek müspet zararının" yahut "sözleşmeyi feshederek menfi zararının tazminini" seçimlik olarak isteyebileceği- Davacı sözleşmeyi ayakta tutarak geç teslim nedeni ile uğradığı zararın tazminini istediğinden, gerek sözleşme gerekse BK. mad. 106 vd.na göre, fiili teslim tarihine kadarki süre için davacının zararını talep edebileceği- Mahkemece, sözleşme kapsamında belirlenen 24.04.2011 tarihinden 01.05.2013 tarihine kadar hesaplanan süre için kira tazminatına hükmedilmişse de, davacının taşınmazı, 23 Ekim 2011 tarihinde Van ilinde meydana gelen deprem dolayısıyla eksiklikleri ile birlikte işgal ettiğini belirten 25/12/2011 tarihli tutanakla fiilen teslim aldığı anlaşıldığından, mahkemece sözleşme kapsamında teslim edilmesi gereken tarih ile fiili teslim tarihi olan 25/12/2011 tarihine kadar ki dönem için davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Alacaklının, her iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde, temerrüde düşen borçludan, BK 106. vd. maddeleri çerçevesinde, "aynen ifa" ve "gecikmeden dolayı uğradığı zararı"nın veya "aynen ifayı reddederek müspet zararının yahut sözleşmeyi feshederek menfi zararının tazmini"ni seçimlik olarak isteyebileceği- Öncelikle bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitini ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesini ayakta tutarak geç teslim nedeni ile uğradığı zararın tazminini isteyen davacının, dgerek sözleşme, gerekse BK. 106 vd. maddelerine göre, fiili teslim tarihine kadarki süre için davacı zararının tazminini talep etme hakkına sahip olduğu- Mahkemece dava tarihi itibariyle taşınmazın teslim edilip edilmediğinin, güncel tapu kaydı da temin edilerek belirlenmesi, sözleşmede belirtilen tarihi ile teslim tarihi; teslim henüz yapılmamışsa dava tarihine kadar hesaplanan süre için kira tazminatı talep edilip edilmeyeceğinin sözleşme hükümlerine göre araştırılması gerektiği-
Her iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde, alacaklının, temerrüde düşen borçludan, BK. 106. vd. maddeleri çerçevesinde, "aynen ifa ve gecikmeden dolayı uğradığı zararının" veya "aynen ifayı reddederek müspet zararının" yahut "sözleşmeyi feshederek menfi zararının tazminini" seçimlik olarak isteyebileceği- Davacı sözleşmeyi ayakta tutarak geç teslim nedeni ile uğradığı zararın tazminini istediğinden, gerek sözleşme gerekse BK. mad. 106 vd.na göre, fiili teslim tarihine kadarki süre için davacının zararını talep edebileceği- Geç teslim nedeni ile uğranılan kira kaybı alacağının tahsili istemine ilişkin davada, mahkemece sözleşme kapsamında teslim edilmesi gereken 02.12.2013 tarihi ile fiili teslim tarihi olan 27.05.2014 tarihine kadar ki 5 ay 25 günlük dönem için geç teslimden doğan zarar yönünden kira kaybı belirlenerek hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerektiği-
Menfi zararın ilk ihaleye davalı yükleniciden başka teklif veren varsa kalan işin en yakın bu teklif ile aynı koşullarda makul süre içerisinde ihaleye çıkılması halinde 2. ihale sonucunda yaptırılabileceği bedel arasındaki fark olarak hesaplanması gerektiği- Davacı davasında menfi zararla birlikte ceza kesintileri ve diğer kesintiler de dikkate alınmak suretiyle fesih kesin hesabı sonucu uğradığı zarar ve oluşacak alacağının tahsilini istediğinden fesih tasfiye kesin hesabının mahkemece çıkartılması gerektiği- Karşı davayla ilgili olarak yüklenicinin hakettiği imalât bedeli ve yapılan ödemeler, asıl davada fesih tasfiye kesin hesabı çıkartılacağından o davada araştırılması gerekmekte ise de; yüklenici ödenmeyen iş bedeliyle ilgili ayrı bir dava açtığına göre fesih tasfiye kesin hesabı sonucunda ödenmemiş iş bedeli alacağı saptanırsa bu miktarın karşı davada hüküm altına alınması gerektiği-
TBK. mad. 125 gereği, davacının, akdi feshedilen taraf olarak  menfi zararını talep edebileceği- Menfi zararın, yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin yerine getirilmemesi nedeniyle uğranılan zarar olduğu ve bu bağlamda sözleşme yapılması için yapılan masraflar (harç, noter masrafı vs.) sözleşmenin yerine getirilmesi için yapılan masraflar, sözleşmenin geçerliliğine inanılarak başka bir sözleşme fırsatının kaçırılması gibi zararların, "menfi zarar" kapsamına gireceği- Konutun zamanında teslim edilmemesi nedeniyle uğranılan "kira kaybı tazminatı", "müspet zarar" olup, "sözleşmenin ayakta tutulduğu" durumlarda istenebileceğinden, sözleşmenin feshi halinde kira kaybı talebinde bulunulamayacağı-
Ana gayrimenkulün yönetimi için atanan yönetici veya Yönetim Kurulunun, kural olarak, aktif ve pasif husumet ehliyetleri bulunsa da, bu ehliyetin kapsamının, KMK.'nın 35. maddesi uyarınca, "yönetim işlemlerine ilişkin temsil görevi" ile ilgili olduğu- Davacı site yönetiminin, dava dışı konut satın alan kişinin, davalıdan geç teslim nedeniyle olan alacağına ilişkin temliknameyi sunmadığı, diğer bir deyişle davacının dayandığı temliknamenin bulunmadığı dosya kapsamından anlaşıldığına göre, öncelikle, davacıların, "aktif husumet ehliyetlerinin bulunup bulunmadığı" gözetilerek "dairenin geç tesliminden kaynaklanan müspet zararının davalıdan tahsili"ne ilişkin davanın görülmesi gerekeceği- 
Siparişlerin zamanında ve tam karşılanmaması halinde davacıların davalıdan hiç bir hak talep edemeyeceklerinin sözleşmede öngörüldüğü, kaldı ki bu gerekçenin sözleşmenin feshi için haklı sebep oluşturmadığı, davacıların iddialarını ispat edemediği, sözleşmenin feshinde haklı olmadıkları gerekçesiyle tazminata ilişkin davanın reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Davacının, sözleşmeyi ayakta tutarak geç teslim nedeni ile uğradığı zararın tazminini istediği, bu durumda, gerek sözleşme gerekse TBK.125. (eski BK 106 vd.) maddelerine göre fiili teslim tarihine kadar ki süre için davacının zararını talep etme hakkının bulunduğu, ne var ki, sözleşme uyarınca yazılı bildirim kaydıyla teslim süresini uzatma yetkisi bulunan davalının, dosyaya sunduğu yazının davacıya tebliğ edilip edilmediği hakkında akıbeti araştırılmamış olup, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile hüküm kurulduğundan, mahkemece, sözü edilen yazılı bildirime ilişkin yazının tebliğine ilişkin akıbetinin araştırılarak, sözleşmede belirlenen teslim tarihinden 30 gün önce sürenin uzatıldığına ilişkin olarak davacıya yazılı bildirim yapıldığı anlaşılıyor ise davanın reddine, aksi takdirde sözleşme kapsamında teslim edilmesi gereken tarih ile fiili teslim tarihine kadar ki dönem için davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, bozma ilamından sonra iki ayrı bilirkişi raporu alınmış ise de 21.5.2013 tarihli birinci raporda sözleşmenin feshinde davacının %60,davalı H.Y.'ın %40 oranda kusurlu olduğu; 5.1.2014 tarihli ikinci raporda ise davalı H.Y.'ın %100 kusurlu olduğu görüşü bildirilmesi üzerine iki rapor arasındaki çelişki giderilmeden ikinci rapora itibar edilerek hüküm verildiği; ancak,dosyada mevcut bilirkişi raporları çelişkili olup bu çelişki giderilmeden hükme esas alınmasının doğru olmadığı-