Her iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde, alacaklının, temerrüde düşen borçludan, BK. 106. vd. maddeleri çerçevesinde, "aynen ifa ve gecikmeden dolayı uğradığı zararının" veya "aynen ifayı reddederek müspet zararının" yahut "sözleşmeyi feshederek menfi zararının tazminini" seçimlik olarak isteyebileceği- Davacı sözleşmeyi ayakta tutarak geç teslim nedeni ile uğradığı zararın tazminini istediğinden, gerek sözleşme gerekse BK. mad. 106 vd.na göre, fiili teslim tarihine kadarki süre için davacının zararını talep edebileceği- Geç teslim nedeni ile uğranılan kira kaybı alacağının tahsili istemine ilişkin davada, mahkemece sözleşme kapsamında teslim edilmesi gereken 02.12.2013 tarihi ile fiili teslim tarihi olan 27.05.2014 tarihine kadar ki 5 ay 25 günlük dönem için geç teslimden doğan zarar yönünden kira kaybı belirlenerek hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerektiği-
Menfi zararın ilk ihaleye davalı yükleniciden başka teklif veren varsa kalan işin en yakın bu teklif ile aynı koşullarda makul süre içerisinde ihaleye çıkılması halinde 2. ihale sonucunda yaptırılabileceği bedel arasındaki fark olarak hesaplanması gerektiği- Davacı davasında menfi zararla birlikte ceza kesintileri ve diğer kesintiler de dikkate alınmak suretiyle fesih kesin hesabı sonucu uğradığı zarar ve oluşacak alacağının tahsilini istediğinden fesih tasfiye kesin hesabının mahkemece çıkartılması gerektiği- Karşı davayla ilgili olarak yüklenicinin hakettiği imalât bedeli ve yapılan ödemeler, asıl davada fesih tasfiye kesin hesabı çıkartılacağından o davada araştırılması gerekmekte ise de; yüklenici ödenmeyen iş bedeliyle ilgili ayrı bir dava açtığına göre fesih tasfiye kesin hesabı sonucunda ödenmemiş iş bedeli alacağı saptanırsa bu miktarın karşı davada hüküm altına alınması gerektiği-
TBK. mad. 125 gereği, davacının, akdi feshedilen taraf olarak  menfi zararını talep edebileceği- Menfi zararın, yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin yerine getirilmemesi nedeniyle uğranılan zarar olduğu ve bu bağlamda sözleşme yapılması için yapılan masraflar (harç, noter masrafı vs.) sözleşmenin yerine getirilmesi için yapılan masraflar, sözleşmenin geçerliliğine inanılarak başka bir sözleşme fırsatının kaçırılması gibi zararların, "menfi zarar" kapsamına gireceği- Konutun zamanında teslim edilmemesi nedeniyle uğranılan "kira kaybı tazminatı", "müspet zarar" olup, "sözleşmenin ayakta tutulduğu" durumlarda istenebileceğinden, sözleşmenin feshi halinde kira kaybı talebinde bulunulamayacağı-
Ana gayrimenkulün yönetimi için atanan yönetici veya Yönetim Kurulunun, kural olarak, aktif ve pasif husumet ehliyetleri bulunsa da, bu ehliyetin kapsamının, KMK.'nın 35. maddesi uyarınca, "yönetim işlemlerine ilişkin temsil görevi" ile ilgili olduğu- Davacı site yönetiminin, dava dışı konut satın alan kişinin, davalıdan geç teslim nedeniyle olan alacağına ilişkin temliknameyi sunmadığı, diğer bir deyişle davacının dayandığı temliknamenin bulunmadığı dosya kapsamından anlaşıldığına göre, öncelikle, davacıların, "aktif husumet ehliyetlerinin bulunup bulunmadığı" gözetilerek "dairenin geç tesliminden kaynaklanan müspet zararının davalıdan tahsili"ne ilişkin davanın görülmesi gerekeceği- 
Siparişlerin zamanında ve tam karşılanmaması halinde davacıların davalıdan hiç bir hak talep edemeyeceklerinin sözleşmede öngörüldüğü, kaldı ki bu gerekçenin sözleşmenin feshi için haklı sebep oluşturmadığı, davacıların iddialarını ispat edemediği, sözleşmenin feshinde haklı olmadıkları gerekçesiyle tazminata ilişkin davanın reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Davacının, sözleşmeyi ayakta tutarak geç teslim nedeni ile uğradığı zararın tazminini istediği, bu durumda, gerek sözleşme gerekse TBK.125. (eski BK 106 vd.) maddelerine göre fiili teslim tarihine kadar ki süre için davacının zararını talep etme hakkının bulunduğu, ne var ki, sözleşme uyarınca yazılı bildirim kaydıyla teslim süresini uzatma yetkisi bulunan davalının, dosyaya sunduğu yazının davacıya tebliğ edilip edilmediği hakkında akıbeti araştırılmamış olup, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile hüküm kurulduğundan, mahkemece, sözü edilen yazılı bildirime ilişkin yazının tebliğine ilişkin akıbetinin araştırılarak, sözleşmede belirlenen teslim tarihinden 30 gün önce sürenin uzatıldığına ilişkin olarak davacıya yazılı bildirim yapıldığı anlaşılıyor ise davanın reddine, aksi takdirde sözleşme kapsamında teslim edilmesi gereken tarih ile fiili teslim tarihine kadar ki dönem için davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Davacının, ilk ihalede en yüksek ikinci teklifi veren taraf ile sözleşme yapma imkanını kaybetmiş olması nedeni ile sözleşme kapsamında doğan menfi zararını 6098 sayılı TBK’nın 125. maddesi (818 sayılı BK’nın 106 ve 108. maddeleri) gereği davalıdan isteme hakkına sahip olduğunun kabulü gerekeceği, davacının burada isteyebileceği zararın, davalıyla ilk sözleşmeyi yaparak o tarihte başkası ile akit yapma imkanını kaçırmış olmasından kaynaklı zarar olduğu, öyleyse mahkemece, gerektiğinde konusunda uzman bilirkişi kurulu aracılığıyla inceleme ve araştırma yapılıp; ihalelerin tarih, fiyat ve miktarlarının farklı olduğu da göz önüne alınarak, bu unsurlar birbirleriyle uyarlanmak sureti ile (örneğin ikinci ihalenin de 2.000.000 adet üzerinden yapılması halinde oluşacak fiyat tespit edilip) ve davacının ilk sözleşme tarihinde aynı malı satın alabileceği fiyat belirlenip ikinci ihale bedeline göre zarar hesabının yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, bozma ilamından sonra iki ayrı bilirkişi raporu alınmış ise de 21.5.2013 tarihli birinci raporda sözleşmenin feshinde davacının %60,davalı H.Y.'ın %40 oranda kusurlu olduğu; 5.1.2014 tarihli ikinci raporda ise davalı H.Y.'ın %100 kusurlu olduğu görüşü bildirilmesi üzerine iki rapor arasındaki çelişki giderilmeden ikinci rapora itibar edilerek hüküm verildiği; ancak,dosyada mevcut bilirkişi raporları çelişkili olup bu çelişki giderilmeden hükme esas alınmasının doğru olmadığı-
Davacının borcun ifasından vazgeçtiğini bildirmekte ve borcun ifa edilmemesinden doğan zararlarının giderilmesini istediği, şu halde, anılan talebin değerlendirilerek, bilirkişiden alınacak rapor doğrultusunda, usuli kazanılmış haklar da gözetilerek, sözleşmede davacıya ait olacağı kararlaştırılan dairenin rayiç değerinin serbest piyasa koşullarına göre saptanması, buna fiilen oturduğu daireye yaptığı imalat sebebiyle olan alacağının da eklenmesiyle tahsiline, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin kendine özgü yapısı sebebiyle davacı daire bedelini ferileriyle birlikte tahsil etmiş olacağından, arsa sahibine ait payın da karşı davada yüklenici adına tesciline karar verilmesi gerekirken, sözleşmede tarif edilen bağımsız bölümün verilemeyeceği de tespit edildiği halde, terditli ikinci talebin nazara alınmayarak, son talep olan değer farkı bedelinin hüküm altına alınmasının yerinde olmadığı-
Davacının, sözleşmeye ayakta tutarak geç teslim nedeni ile uğradığı zararın tazminini istediği, bu durumda, gerek sözleşme gerekse TBK. 125. vd. (BK. 106 vd.) maddelerine göre fiili teslim tarihine kadarki süre için davacının zararını talep etmekte haklı olduğu-